TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
ALAŞEHİR JEOTERMAL SAHASINDA MEYDANA GELEN PATLAMALARLA İLGİLİ OLARAK İZMİR ŞUBEMİZ ÜÇÜNCÜ KEZ BASIN AÇIKLAMASINI DÜZENLEDİ
Alaşehir Jeotermal Sahasında patlamaların devam etmesi nedeni ile Şubemiz 20. Haziran 2012 tarihinde üçümcü kez basın açıklamasını düzenleyerek yetkilileri uyardı.

 

"Alaşehir Havzası Kuruyacak"

İzmir Şubemiz Alaşehir Jeotermal Sahası‘ndaki patlamalarla ilgili olarak üçüncü kez basın toplantısı düzenleyerek, özel bir şirketin yaptığı sondaj çalışmaları sonrası çıkan patlamaların tehlikeli bir hal aldığını açıkladı ve uyarılarda bulundu.
Basın açıklaması yapan Şube başkanı Alim Murathan, "Alaşehir‘de Türkerler Şirketler grubu tarafından ruhsatlı jeotermal sahada açılan derin sondaj kuyusundaki jeotermal akışkanın denetimden çıkması ile ortaya çıkan püskürtme ve patlamaların başlamasından bu yana problemin hâlâ sürdüğünü" ifade ederek, konuyla ilgili yetkilileri bir kez daha ikaz etti.
Murathan, "jeotermal patlamalarda çıkan ağır metal, borlu akışkan engellenmezse bütün Alaşehir Ovası‘nın kuruyacağı" ikazını tekrarlayarak meselenin artık kuyu problemi olmaktan çıktığını söyledi ve konu ile ilgili Enerji Bakanlığı‘nı göreve davet etti.
SULAR KİRLENİYOR
"Alaşehir‘deki olumsuz sürecin devam ettiğini, yerde çatlaklar açıldığını ve yayıldığını" belirten Murathan, "yeni yerlerden de püskürmeler başladığını" söyledi. "Bu şekilde yüksek tuzluluk oranlı, ağır metal yüklü ve çevre için ağır kirlilik yükü getiren sıcak suların yayıldığına" dikkat çeken Murathan, "Ancak yüzeyden boşalanın çok daha fazlası yeraltından yeraltı sularına karışıyor. Böylece giderek yayılmakta olan bir yeraltı suyu kirlenmesi başladı. Acilen yerüstü ve yeraltı suları kalitesi belirlenmeli, bozulma ve değişimler takibe alınmalıdır.
Gerek içme suyu gerek tarım amaçlı kullanım suyu açısından gerekli yönetmelikler uygulanmalıdır. Ağır metal ve borla meydana gelecek kirliliğin bölgede tarımı tamamen bitirme noktasına getirdi. Alaşehir Çayı‘ndan sonra Gediz Nehri‘ne kirliliğin ulaşması çok tehlikeler oluşturabilir. Yaptığımız testlere göre, 1 litrede 1 mg olması gereken bor miktarı, litrede tam 100 kat fazla olarak belirlenmiştir. Eğer akışkan kontrol altına alınmazsa, bölgedeki binlerce dönüm kirlenip, tarım alanları elden çıkacak.
Demir yüklü akışkanın kontrol altına alınmasıyla bölge rahat bir nefes alabilecek ve bu durumun düzeltilmesi için de Enerji Bakanlığı devreye girmeli, proje ile ilgili firma da sadece izlemeli, kontrolü kamu otoritesine bırakmalıdır. Bizim görevimiz bu konuda kamuoyunu ve konuyla ilgilileri bilgilendirerek, gerekli durumda destek vermektir" diye konuştu.
Öte yandan kuyudan çıkan karbondioksit gazının büyük risk taşıdığını da belirten Murathan, gazın çevredeki çukurlarda birikmesi durumunda ölümlere yol açabileceğini hatta köylülerden hayvan ölümleri haberleri aldıklarını da vurguladı.

Basın açıklamasının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.

Okunma Sayısı: 3093
Fotoğraf Galerisi
En Çok Okunanlar
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası