24 Ekim 2009 tarihinde konuşmacı olarak yazar Sayın Vecdi ÇIRACIOĞLU ve futbolcu/spor yazarı Sayın Metin KURT‘un katıldığı ‘Yeşil Sahalarda Bir İsyanın Öyküsü‘ konulu söyleşi Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Merkezi‘nde gerçekleştirilmiştir.

Vecdi ÇIRACIOĞLU  İTÜ Metalürji Fakültesi‘ni bitirdi. Lisanslı sporcu olarak uzun yıllar futbol oynadı. Yurdun çeşitli kentlerinde kurulu demir-çelik dökümhanelerinde mühendis ve yönetici olarak çalıştı.

Çeşitli edebiyat dergilerinde öyküleri ve gazetelerde röportajları yayınlandı. "Kara Büyülü Uyku" adlı romanıyla, Can Yayınları ilk roman Ödülü‘nü, ilkinin verildiği 1999 yılında kazandı. 2002 yılında TESK‘in Türkiye Edebiyatçılar Derneği ile birlikte düzenlediği "Esnaf Öyküsü" yarışmasında birinci oldu.Cimri Kirpi ve Serseri Standartları Sempozyumu adlı romanlarını yazdı. Nehirler Denize Kavuştuğu‘nda ilk öykü kitabıdır. Yazar, Sarıkasnak, Denize Dair Hikâyat adlı uzun öykü kitabından sonra, Rafetçe-Bir Ressamın Alacalı Paleti adlı derleme kitabını yayınlamıştır. 2007 yılında Foça Belediyesi‘nin düzenlediği Rastgele Balıkçılık Festivalinde Deniz Konulu Öykü Yarışması‘nda, Oltacı Miran ve Sarıkanat öyküsüyle birinci olmuştur.2009 Yılında Galatasaray Spor Kulübü‘nün ve milli takımın eski oyuncu Metin Kurt‘un futbolculuk yıllarından (1968-1976) kesitlerle futbol dünyasının eski gladyatör oyunlarıyla benzerliklerini anlattığı Gladyatör adlı kitabını yayınladı.

Vecdi Çıracıoğlu tarafından kaleme alınan Gladyatör adlı kitapta, kimi sporseverlere göre aykırı, kimi sporseverlere göre anarşist, kimi sporseverlere göre de sosyalist bir futbolcu olan Metin Kurt‘un hayatı anlatılıyor.

1970-73 yıllarında üst üste üç kez şampiyon olan Galatasaray‘ın kadrosunun en iyi sporcularından biri olan Kurt, milli futbol karşılaşmalarının günümüzdeki sıklığından uzak 70‘li yıllarda, altı yıl aralıksız 26‘sı A, 9‘u Ümit ve 2‘si de A Genç Milli Takım olmak üzere 37 kez milli formayı giymişti.

Kurt‘un futbol oynadığı dönemde, futbolcuların haklarını almak ve korumak için söylediği, sendika sözcüğü ve sosyalist söylemler tehlikeli bulundu. Futbolcu arkadaşlarını greve götürdüğü gerekçesiyle, hakları gasp edilerek Galatasaray‘dan uzaklaştırıldı. Anadolu‘ya Kayserispor‘a adeta sürülen Kurt, tüm futbol dünyası tarafından aforoz edildi. Bütün suçu, Avrupalı futbolcuların bugün kullandığı hakları bundan 30 yıl önce dile getirmesiydi. 1980 öncesindeki sendikal çalışmaları 12 Eylül darbesi ile kesintiye uğrayan Metin Kurt 2008 den itibaren sendika kurma çalışmalarına yeniden başlamıştır.

Söyleşiden Notlar:

‘‘Gol, top nerede olursa olsun, rakibi az adamla yakaladığın zaman, işte o zaman gelir...‘‘

"Futbolu oyun olarak severiz ancak bugün kullanılış şekliyle sevmemiz kendi kalemize gol atmak anlamındadır. Devrimciler hiç bir zaman spora karşı olmadı. Sporun içinde her zaman yer aldılar ama her zaman yanlış tarafta yer aldılar"

"Tabanı olmayan spor ‘emek batakhanesidir‘. Bizler futbolu bir oyun olduğu için sever ve oynardık. Artık futbol, para, son model arabalar ve güzel mankenler için oynanıyor"

"Futbolu oyun olarak severiz ancak bugün kullanılış şekliyle sevmemiz kendi kalemize gol atmak anlamındadır. Devrimciler hiç bir zaman spora karşı olmadı. Sporun içinde her zaman yer aldılar ama her zaman yanlış tarafta yer aldılar"

"Futbolda bizlerin boşalttığı alanları başkaları doldurdu. Futbolu bir uyuşturucu haline getiren sistem yerine futbolun kendisini mahkum ettik"

"Profesyonel futbol Türkiye‘de bir yutturmacadır. Herkes spor kisvesi altında çıkarcıdır. İlk önce bu düzene bir son verilmelidir."

Meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği söyleşi, Sn Kurt‘un Galatasaray-Roma maçı, Galatasaray‘da üst üste yaşanan 3 yıllık şampiyonluk, Bosman Kuralları, doping, şike  konularında anlattığı  acı-tatlı anılarıyla sona erdi.