2024, 1 Mayıs’ı tek adam rejiminin ülkeyi ittiği yoksulluk, işsizlik, açlık, hukuksuzluk ortamında karşılanıyor. Ekonomi freni patlamış kamyon misali yüksek enflasyon girdabında debelenirken, açıklanan “Orta Vadeli Ekonomi Programı” ile tüm yük emekçilerin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Kur Korumalı Mevduat sistemiyle, ülkenin birikimleri yoksuldan alınıp zengine verme, çalışanları, emekçileri, köylüleri, emeklileri daha da fazla ezme, buna karşı ses çıkaranları da “içeri atma” tehdidiyle susturmaya çalışan bir rejimde yaşıyoruz. Hukuksuzluğu temel ilke edinen bu rejim, Anayasa Mahkemesi kararlarını işine gelince uygulayan, işine gelmeyince yok sayan bir anlayışla ülkeyi yönetiyor. Gezi davasında, Kobane davasında “siyasi rehineler” ile topluma gözdağı vermeye çalışıyor. Sınırötesi harekat ile ülke savaşın ortasına atılmaya çalışılırken, Gazze’de 35 bini aşkın Filistin’liyi katleden İsrail’e ‘ticari(!)’ ilişkilere devam ediliyor.

6 Şubat 2023`te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarının sarılması için ciddi bir çaba harcanmıyor. Depremin üzerinden 1 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hala onbinlerce insan kışın soğuk ve çamurlu, yazın sıcak ve kurak çadır ve konteyner kentlerde yaşam savaşı veriyor.

Ülkenin gençleri işsizlik ve geleceksizlik sarmalından kurtulamıyor, çoğu genç ve eğitimli insanımız yurtdışına çıkarak kurtulma hayalleri kuruyor.

Mülteciler “ucuz işgücü” olarak, asgari ücretin altında, sigortasız, adeta köle düzeninde çalıştırılıyor. Böylece tüm ücretler baskı altında tutulmaya çalışılıyor.

Bu şartlarda karşılıyoruz 2024 1 Mayıs’ını. Bu nedenle, ‘1 Mayıs’ haksızlığa, hukuksuzluğa, yoksulluğa, yok sayılmaya karşı; işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize, adalete, hukuka eğitime, örgütlenmeye, grev hakkına, eşit ve özgür yaşam isteğimize, emperyalizme karşı barışa ve halkların kardeşliğine sahip çıkma günüdür.

Haydi! 1 Mayıs’a! Haydi! Alanlara…

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu