JMO Başkanı İsmet Cengiz, su kaynaklarının hızla tükendiğini, Türkiye‘nin
ilerleyen yıllarda su fakiri ülkeler arasına gireceğini
bildirdi
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İsmet Cengiz, Türkiye‘nin su kaynaklarının hızla kirlendiğini ve tükendiğini belirterek "İlerleyen yıllarda su fakiri ülkeler arasına gireceğimiz açıkça görülmektedir. Bir saniye bile geçmeden ulusal su politikası oluşturulmalıdır" dedi.
Cengiz, dün odada düzenlediği basın toplantısında, Türkiye‘nin ve dünyanın, 22 Mart Dünya Su Günü‘nü kuraklık tehlikesiyle karşıladığına dikkat çekti. Cengiz, dünya çapında 350 milyon kişinin susuzluk çektiğini, 1.2 milyar civarında insanın yeterli su kaynağına sahip olmadığını ve her yıl, çoğunluğu çocuk 5 milyon kişinin su yetersizliği ve kirli sular nedeniyle öldüğünü bildirerek "2050‘de, iklim değişiklikleri nedeniyle 7 milyar insanın su kıtlığı yaşayacağı belirtiliyor" dedi.
Türkiye‘nin sularının "sorunlu ve sonlu" olduğunun altını çizen Cengiz, 234 milyar metreküplük su potansiyelinin 110 milyar metreküpünün "tüketilebilir" olduğunu söyledi. Türkiye‘de kişi başına bin 570 metreküp kullanılabilir su düştüğünü bildiren Cengiz, kullanılabilir su miktarına göre dünyada 45‘inci sırada yer alan Türkiye‘nin, "su sıkıntısı çeken ülke" kategorisine girdiğini, önümüzdeki yıllarda da su fakiri ülkeler arasında yer alacağını söyledi.
Nasrettin Hoca‘nın gölü kurudu
Cengiz, hızlı ve çarpık kentleşme, atık sorunu, iklim değişiklikleri, su havzalarının imara açılması, tarımda bilinçsiz gübre, tarım ilacı ve kaçak su kullanımı, yanlış, kontrolsüz ve aşırı su tüketimi, idarenin gerekli önlemleri almaması nedeniyle Türkiye‘deki su kaynaklarının hızla kirlendiğini ve tükendiğini söyledi. Konya havzasında kuyulardan kontrolsüz su çekildiğini ve yeraltı sularında 27 metrelik kayıp yaşandığını kaydeden Cengiz, Nasrettin Hoca‘nın maya çaldığı Akşehir Gölü‘nün tamamen kuruduğunu, doğa harikası olan Meke Gölü‘nün, maviliğini çamur rengine bıraktığını ifade etti. Cengiz sözlerini şu örneklerlerle sürdürdü: "Ankara ve Porsuk Çayı, arıtma tesislerindeki işletme aksaklıkları nedeniyle kirleniyor. Yüksek bor içeren sular, Susurluk Çayı ve Havzası‘nı olumsuz etkiliyor. Borlu sular, Büyük Menderes Nehri‘ne karışıyor. Ergene Nehri, sanayi tesisleri nedeniyle kirleniyor. Eber Gölü kuruma noktasına gelirken Afyon civarındaki zengin sıcak sular sanayi atıklarıyla kirleniyor. Burdur Gölü küçülüyor. Seyfe Gölü yok olma aşamasında. Tuz Gölü, son otuz beş yılda yarı yarıya küçüldü. Eşmekaya Sazlığı kurumak üzere, Ereğli Sazlığı can çekişiyor, Sultan Sazlığı kurumayla baş başa."
Yaptıkları uyarıların hükümet tarafından dikkate alınmadığını, hükümetin, sorunun ciddiyetini kavrayamadığını belirten Cengiz, "Tek bir saniye bile geçmeden ulusal su politikası oluşturulmalıdır" dedi. Cengiz şu önerileri sıraladı: "Su sondaj kuyu bilgileri için DSİ bünyesinde bir veri bankası oluşturulmalı. Yeraltı suları gözlemlenmeli ve rezervler revize edilmeli. Kontrolsüz kuyu açılması önlenmeli. Denize boşalan yeraltı suları araştırılmalı. Kuraklık, ulusal afet mevzuatına dahil edilmeli. Su tasarrufu bilinci oluşturulmalı. Şebekelerdeki kaçaklar önlenmeli. Atık sular yeniden değerlendirilmeli. Tarımda basınçlı sulama yöntemine geçilmeli, arıtma tesisleri kurulmalı, sanayi alanları denetlenmeli, yaptırımlar uygulanmalı." (Ankara/EVRENSEL)