DİSK-KESK-TMMOB İKK ve TTB Ankara Bileşenleri 5 Ocak Cuma Adalet Bakanlığı önünde
 F tiplerinde yaşanan süreçlere ilişkin basın açıklaması yaparak, TECRİTİN KALDIRILMASI VE ÖLÜMLERİN DURDURULMASINI bir kez daha talep ettiler.

Basın açıklama metni aşağıda verilmektedir. 

ÜLKEMİZDE GUANTANAMO‘LAR İSTEMİYORUZ.
TÜRKİYE ZALİMLİKLER KARŞISINDA ACİZ DEĞİLDİR

Çağımız Özgürlük çağı (!) Özgürlük adına Afrika‘nın kurutulmuş topraklarında, özgürlük adına Irak‘ta, Afganistan‘da ve de ülkemizin zindanlarında ölüyor insanlar.

Dünyamız; Guantanamo‘larla, işgallerle ve daha nice insanlık dışı uygulamalarla bir utanç tablosuna dönüştürülürken, Türkiye‘de de iktidarlar, güvenliği altında tutulan tutuklu ve hükümlülere yönelik, kamuoyunun gözlerinin içine baka baka birde "Hayata Dönüş" operasyonu adı altında onlarca kişinin ölümüne ve sakat kalmasına yol açarak, tecrit uygulayarak, utanç tablosuna yenilerini eklemiştir.

Bu güne kadar insan hakları ihlallerini çözme makamında bulunan siyasal iktidarlar çözüm üretmek yerine tecrit sorununu öteleyerek, aciz politikalarla diyalog kanallarının tıkanmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda F tipi cezaevlerine ve tecrite karşı yapılan ölüm oruçları; 122 insanın ölümüne ve 600‘ü aşkın insanda da kalıcı fiziksel ve ruhsal sakatlıklara neden olmuştur.

İktidarların bu uygulamaları nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin; savunma, sağlık, giyinme, havalandırma, aileleri ve yakınlarıyla görüş yapma, diğer tutuklu ve hükümlülerle iletişim kurma, okuma gibi olanaklarından yararlanmaya ilişkin temel haklarının sınırlandığı ve çoğu kez de bütünüyle ortadan kaldırıldığı ağır ihlaller yaşanmaktadır.

Hükümetler; F tipi cezaevlerinin konforundan, olanaklarından ve de Avrupa Birliği‘ne uygunluğundan bahsederek, tecrit ve izolasyonun temel alındığı bu cezaevlerini beş yıldızlı otel gibi tanıtma gayreti içinde oldular. İnsanı insansızlaştıran, duyuları körelten, insanı kendinden bile izole eden hücrelerin insanlık dışı olduğu, artık inkar edilemez, saklanamaz hale gelmiş olmasına rağmen, AKP hükümeti çözüm için adım atmamak, diyalog kurmamak için direnmektedir.

Bizler Tecritin ne anlama geldiğini bilen, tecrite rıza göstermeyen, yaşamın büyük bir zindana dönüştürülmesine itirazı olan, tecrite karşı yaşamı savunan kişi ve kuruluşlarız. Yaşama hakkını savunmak için Behiç Aşçı ve diğer insanlara ölüme yatmaktan başka yol bırakmayanlara itiraz etmek için buradayız. Adalet Bakanlığı ve hükümet muhatap aramakta zorlanmasın diye burada, Adalet Bakanlığı‘nın önündeyiz. Muhatap bizleriz. Muhatap Behiç Aşçı‘lar, Barolar, Tabipler ve ilgili taraflardır. Talebimiz çok net ve sadedir ;

Tecrit Kaldırılsın, Ölümler Durdurulsun. Sorunun çözümü için diyalog süreci açılsın. Yaşamları kritik noktaya gelmiş bulunan Behiç AŞCI, Sevgi SAYMAZ, Gülcan GÖRÜROĞLU ve diğerleri yaşasın; 123. 124. 125. ölümler olmasın. Türkiye bu acizlik ve utançtan kurtulsun.

TECRİTİ KALDIRIN, ÖLÜMLERİ DURDURUN.!

Tecrite Karşı Ankara İnisiyatifi