TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye’nin jeolojik topografik ve meteorolojik özellikleri nedeni ile doğa olaylarının sıkça yaşandığı bir coğrafyada yer aldığına dikkat çekilerek, palnlamayı, aklı, bilimi ve mühendisliği yok sayan ranta dönük politikaların doğa olaylarını bir felakete dönüştürdüğü ifade edildi. Açıklamada, “Türü ne olursa olsun doğa olaylarının afete dönüşmesi sonucu her yıl ortalama Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 3’ü oranında doğrudan zarara neden olmaktadır” denildi.

 

Açıklamada, meteorolojinin yağış uyarılarına rağmen Trabzon, Rize ve Suşehri’nde de meydana gelen heyelan ve taşkın sonucu 7 kişinin yaşamını yitirdiğine işaret edilerek, bölgede aniden bastıran yağmurun suya doygun olan toprakların akışa geçmesine neden olduğu ve heyelanları oluşturduğu kaydedildi. Açıklamada, bölgenin zemin özellikleri dikkate alınmadan verilen yapılaşma kararlarının, belediyelerin sınırları dışındaki kontrolsüz yerleşimlerin, imar kuralları dikkate alınmadan dere yataklarının daraltılmasının ve yeterli koruma tedbirleri alınmadan akarsu yataklarına yakın taşkın sahası içinde kurulmasının acı sonuçları beraberinde getirdiği ifade edildi.

 

Açıklamada, yerleşim alanlarının seçimi ve yapılaşmada rantın ve günü kurtarma anlayışının değil, akıl bilim ve planlama anlayışının temel alınması gerektiği vurgulanarak, Doğu Karadeniz Bölgesi’ne özgü dağınık yerleşim düzeninden vazgeçilerek, bilimsel çalışmaların ışığı altında belirlenecek yerlerde toplu yerleşime geçilmesi gerektiğinin altı çizildi. Açıklamada, imar aflarına son verilmesi gerektiği kaydedilerek, “Yörenin özellikleri göz önüne alınarak, kamu hizmetlerinden sorumlu bölge müdürlüklerinin kaldırılması politikalarından vazgeçilmeli, aksine bu kuruluşlar yetkinleştirilmelidir” denildi. Açıklamada, yaşanan son afetlerin ülkede uygulanan sosyo-ekonomik potilikaların iflası anlamına geldiği ifade edilerek, “Doğa uyarmaya devam ediyor, dün Ankara Bala, bugün Doğu Karadeniz yarın çok geç olabilir” denildi.