BASINA VE KAMUOYUNA

Dünyanın en iyi 200 Üniversitesi sıralamasında TÜRKİYE` yi tek başına temsil eden ODTÜ‘de yaşanan  olaylar  ülkemiz, halkımız ve ekmeğini MÜHENDİSLİK mesleğinden kazanan insanlarımız için gerçekten esef vericidir.

Bir ülke düşünün ki, Başbakanı,  30 yıldır doğu-güneydoğu bölgesinde savaş yaşanırken  başşehrindeki bir üniversiteye  220 araçlık konvoy, 20 adet zırhlı araç ve 3000 adet polisle  canlı  yayında uydu fırlatılmasını izlemeye gitmekte (O uydu projesinde kaç tane ilgili üniversiteden insanın çalıştığını öğrenme zahmetine katlanmamış) ve o üniversitenin bazı öğrencileri de Başbakanın icraatlarını beğenmediği için protesto etmekte.

Her fırsatta ülkemizin medarı iftiharı olarak adlandırılan TAİ, ASELSAN, ROKETSAN, MKE  gibi  devlet kurumlarının yanı sıra özel sektörde de her alanda var olan teknik elemanları  yetiştiren  bu üniversitenin ve öğrencilerinin uğradığı maddi ve manevi saldırılara akıl erdirmek mümkün değildir.

Öğrencilerin maruz kaldığı Polis saldırısının yanı sıra, ODTÜ yönetiminin diğer Üniversite rektörleri tarafından uğradığı eleştiriler,  üniversitelerin varoluş esasında yatan ‘`şüphecilik ve araştırma`` olgularına karşın nasıl "biat" kültürüne teslim olduklarını da açıklamaktadır.

Öğretim üyeleri içerisinde yapılan seçim sonuçlarından sonra belirlenen rektör adaylarının ilk sırasında yer alan isimlerin bir türlü seçilemeyip, Cumhurbaşkanının "Demokratik tercihi" ile belirlenerek YÖK tarafından atanan rektörlerin BİAT kültürünü Üniversitelerimize yerleştirdiğini maalesef bu olay la gözlemledik.

Başbakanın ODTÜ öğretim üyelerine yönelik ‘` Hocalığı bıraksınlar, istifa etsinler``  ibaresindeki ‘`İşini yapamayan çekip gitmeli`` olgusunun yerleşmesinin başlangıç noktası, Uludere` de halkı üzerine ateş ederek kendi vatandaşlarını katleden sorumlular, Ana depremden 7 gün sonra oluşan artçı depremde otelde kalan insanların envanterini çıkaramamış AFAD Başkanı, beğenmediği için heykel yıktıran, halkının izlediği dizilere sansür uygulatıp senaryosunu değiştiren, ihmal sonucu ölen gencecik askerlerin veballerini taşıyan komutanları olmalıydı.

En ufak eleştiriye tahammülü olmayan bu zihniyetin keza meslek odalarına, basına, STÖ` lere olan tutumunu da bilmekteyiz. Bu zihniyetin lideri durumundaki Başbakanın Cumhurbaşkanı olma hedefini düşündüğümüzde tüm halkını kucaklama ihtimalini imkansız görmekteyiz. Hizmet adı altında kurulmuş olan rant kurumlarının rahat çalışması için sürekli KHK, genelge ve yasa hazırlığı yapan AKP  ve yandaşlarının  karşı tarafında olmak bu ülkenin geleceği için BOYUN BORCUMUZDUR.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ OLARAK bu ülkeye çok değerli MÜHENDİSLER yetiştirmiş olan ODTÜ öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin daima yanında olacak ve desteklemeye devam edeceğiz.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi

28.12.2012