Şubemizin Aralık ayında İzmir Büyükşehir Belediyesiyle birlikte düzenlediği, İzmir kentinin Zemin Özellikleri ve Depremselliği toplantısına ilgi yoğun oldu. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu başta olmak üzere Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, ilgili Daire  Başkanları, İlçe İmar Müdürleri, İnşaat sektörünün temsilcileri, Akademisyenler ve üyelerimiz katıldı. Toplantının açılış konuşamasını yapan Şube Başkanımız Alim Murathan Kentlerin nüfusunun hızla arttığını, kentlerin genişlediğini, genişleyen ve hızla nüfusu artan kentlerin yeniden kurulduğunu, İzmir‘in de bu kentlerden biri olduğunu belirtti. Yeniden kurulan kentlerin en önemli sorunlarının kent içi ulaşım, metro, tünel, su hatları gibi büyük mühendislik yapılarının alt yapı - yeraltı yapı sorunlarının olduğunu belirterek, geleceğin çağdaş ve modern kentinde bu sorunların çözümü için jeoteknik ve hidrojeolojik modellemelerin önemine vurgu yaptı. Bu çalışmalarda jeoloji mühendislerinin önemli bir mesleki rol üstlendiğini, başta İzmir olmak üzere geleceğin kentlerinde bu mesleki rolun daha da artacağını belirtti.

Şube Başkanımız Alim Murathan, Hükümetin İzmir`e yönelik "35 projesi" arasında yer alan Konak Tüneli ve Çandarlı Limanı`nın ciddi riskler taşıdığını söyledi. Konak Tüneli projesinin ciddi risklerle karşı karşıya kadığını, heyelan bölgesinde ve kayma tehlikesi olduğunu, bu kaymanın hızı konusunda teknik bilgimiz olmadığını ve yeraltı suyu sorunuyla birlikte kaymanın hızlandığını dile getirdi. "Proje Karayolları tarafından yapıldığı için ayrıntılı bilgimiz de yok. Bildiğimiz tek şey, ciddi problemlerle karşı karşıya kalındığı ve kalınacağıdır" dedi. Kaymaları önlemek için milyonlarca lira yatırımın yapıldığını ve yapılması gerektiğini kaydeden Şube Başkanımız, "150 milyon liralık proje, iki katı maliyetle gerçekleşecek. Projenin yapım aşamasına geçilmeden jeoteknik ve hidrojeolojik modellemesinin eksik yapılması bu sorunların kaynağıdır" şeklinde konuştu. AKP hükümeti tarafından İzmir için hazırlanan 35 projeden biri olan Çandarlı Limanı ile ilgili de ciddi kaygılar taşıdıklarını ifade eden Şube Başkanımız, bu konuda ciddi itirazları olduğunu hatırlatarak, "Liman projesi, Bakırçay Havzasının deltası üzerindeki kıyı şeridinde gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında çakılan 85 metrelik binlerce kazık olası bir deprem sırasında zeminin sıvılaşmasıyla karşı karşıya kalarak rıhtımların çökmesi riskini taşıyor" dedi.

Kentsel Dönüşüm Binadan değil Zeminden başlamalıdır!

Yönetim Kurulu üyemiz ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir`de doğal afet riski konusuna değinerek Kent ve çevresinde 13 tane deprem üretebilecek fay tespit edildiğini belirtti. Sunumuna deprem fayları ile ilgili devam eden Sözbilir, ardından kentsel dönüşüm konusunda da bilgilendirme yaptı. Kentsel dönüşüm yapılacak alanlarda deprem haritalarının yeniden yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Sözbilir, özellikle 1/25.000 lik ve ardından 1/5000 ve 1/1000 lik güncel haritalarının da yapılması gerektiğini söyleyerek, konu hakkında örnekler sundu ve "Kentsel dönüşüm binadan değil zeminden başlamalıdır" diye konuştu.

 Metro Yeraltısuyunu yükseltiyor!

 Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Türk ise "İzmir`in zemin özellikleri"  sunumunu "İzmir Metropolitan Yerleşim alanları zemin sorunları" ana başlığında gerçekleştirdi. Jeoteknik problemler, problemleri artırıcı jeolojik unsurlar, bu alanlarda inşa edilmiş ve yapımına devam edilen yapıların oluşturduğu jeoteknik sorunlar (metro tünelleri- yüksek yapılar) ve kentsel dönüşüm sürecinde yapılması önerilen çalışmaları sıralayan Prof. Türk, 6.9 şiddetinde bir depremin farklı zemin özelliği taşıyan binalar üzerinde nasıl etkiler yaratacağına ilişkin mini bir animasyon da
izletti.