Şubemizce Prof. Dr. İsmet GEDİK koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Uygulamalı Eğitim Gezileri 24-27 Eylül 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. 11 JeoGenç öğrencimiz ile gerçekleştirilen Gümüşhane-Mescitli Bölgesinin jeolojik incelemesi 3 günlük kamp ile yapılmıştır. Bu eğitim gezilerine devam edilecektir. Eğitim gezisine katılan öğrenci görüşleri aşağıda sunulmuştur.

MURAT KARAHAN (KTÜ-Jeoloji Müh. Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi): Jeoloji Mühendisliği bölümünü kazandığım ilk dönemlerde bana ve arkadaşlarıma devamlı sorulan sorulardan bir kaçı şuydu; Jeoloji Mühendisi ne yapar? Ne işle uğraşır? Tabi o dönemler hazırlık okulunda olduğumuz için bizlerinde tam anlamıyla bir fikri yoktu. Genel anlamıyla kimine göre bir Jeoloji Mühendisi depremle, kimine göre ise taşlarla uğraşırmış, o dönemlerde ise bana göre Jeoloji Mühendisleri‘nin yerbilimci olduğu, yeryüzündeki değişim ve dönüşleri takip edip olayların oluş mekanizmasını yorumlayan kişiler olarak görüyordum. Tabi bu bir bakış açısıydı. Hazırlık okulu bittikten sonra bölümde derslere başladık. İlk dönemlerde Jeoloji Mühendisliği ile ilgili fazla dersimiz yoktu. O dönemlerde benim ve arkadaşlarımın kayaçlar ve dünya ile ilgili bilgisi çok azdı ama tek isteğimiz bir an önce bölüm derslerini ağırlıklı olarak görmeye başlamak ve doğada meydana gelen olaylar zincirini anlayacak ve yorum yapacak düzeye gelmekti. İlerleyen zamanlarda değerli hocalarımız tarafından bölüm dersleri işlenmeye başladı. Bizim için gerekli olan bilgiler verilmeye başlanmıştı artık. Fakat eksik olan bir şey vardı. Anlatılan olayların birçoğunu hayal etmekte ve anlamakta çok güçlük çekiyorduk. Çünkü hiç arazi deneyimimiz yoktu ve en basitinden üç boyutlu nasıl düşünülür, bir istif arazide nasıl görünür, tabakalanma nedir, mostra nedir, harita nasıl okunur, arazide tortul ve magmatik kayaçlar birbirinden nasıl ayırt edilir ve daha sayamadığım birçok şeyi bilmiyorduk. Yani arazi deneyimi şarttı ve bunun birinci sınıftan itibaren başlaması gerekiyordu bana göre.

Bir gün okulda arkadaşlarım bir arazi grubundan bahsetti ve bu gurubu da Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi belirliyormuş. Bu grubun koordinatörlüğü ise Sayın hocamız Prof. Dr. İsmet GEDİK tarafından yürütülecekmiş. Yapılacak olan arazi gezilerinin tüm finansörlüğü şube başkanımız Sayın Semih PEKER‘in önderliğinde şubece karşılanacakmış. Büyük bir heyecanla duyuru panosundan bu arazi gezisi için şartları okumaya gittim. Hemen gruba katılmak için arkadaşlarım ile JMO Trabzon Şubesine gittim. Şubede başkanımız Semih Bey ve oda görevlileri bizi öyle sıcak bir şekilde karşıladılar ki odamla tanıştığım o günü hiç unutamadım.

Arazi grubuna kaydımızı yaptırdık ve grubun arazi uygulaması öncesinde Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semih PEKER ve hocamız Prof. Dr. İsmet GEDİK tarafından şubede yapılan toplantıya katıldık. Orda ilk kez İsmet GEDİK hocamla tanıştım ve onun ne kadar mükemmel bir insan olduğunu daha ilk andan itibaren anlamıştım. Semih PEKER ağabeyimiz odayı ve çalışmalarını bize anlatırken duyduğu heyecan ve samimi duyguları toplantıya katılan tüm arkadaşlarımı en az benim kadar etkilemişti.

Arazi uygulamaları için Maçka bölgesine gidilecekti gerekli olan her türlü ayarlama şube başkanımız Semih Peker tarafından yapıldıktan sonra arazi uygulamaları başladı. Arazide uygulamalar esnasında hocamız İsmet GEDİK bizim için gerekli olan bilgileri vermeye başladı. Hafta içi okulda dersler devam ederken hafta sonu arazi uygulamaları süratli bir şekilde devam ediyordu ve her geçen gün yeni şeyler öğreniyorduk. Öğrendiğimiz bu bilgileri anında arazide uyguluyorduk mükemmel bir şeydi bu ortam. Çünkü havza hakkında azda olsa yorum yapmaya ve jeolojik olarak düşünmeye başlamıştık artık. Tabi bu bir başlangıçtı. Maçka bölgesindeki arazi uygulamaları 6 hafta sonu yapılan bu çalışmalar neticesinde bitti. Bunun sonunda bu arazi teknik gezileri bize o kadar şey kattı ki, resmen ufkumuzu genişletti ve yeni birçok şey öğrendik. Tabi bu arazi gezileri Maçka bölgesi ile sınırlı değildi. Odamız ve hocamız bizim için fikirler üretiyorlardı. Maçka bölgesi jeolojik saha uygulamaları jeolojisi biraz daha karışık olan Gümüşhane-Mescitli Bölgesi ile devam edecekti. JeoGenç grubumuz o bölgede çalışılacak ve bölgenin jeolojik haritasını çıkaracaktı. Şube Başkanımız Semih Peker tarafından Gümüşhane Mescitli bölgesindeki saha uygulamaları için gerekli olan tüm hazırlıklar yapıldı. Gümüşhane‘ye gidiş-geliş için gerekli olan araç, kızların ve erkeklerin ayrı ayrı kalacakları yerler, sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerinin yeneceği yerlerin ayarlanması, arazide yemek için nerelerden alış veriş yapılacağı, bizi Gümüşhane‘den Mescitli bölgesine 3 gün boyunca getirip götürecek otobüslerin ayarlanması gibi tüm detaylar titizlikle ayarlanmıştı.

İsmet GEDİK hocamız değerli vaktinden bize zaman ayırıp dört gün boyunca bizlerle ilgilendi ve dört günlük Mescitli bölgesi uygulamaları bitti. Peki, sonuç neydi? Bu arazi uygulamaları bize neler kattı? İlk önce arazide yürümeyi öğrendik, ayağımızı yere sağlam basmayı öğrendik. Uygulamalardan önce bana göre dağlar ve kayaçlar cansızdı. Fakat bu uygulamalardan sonra anladım ki, onlarda canlımıymış. Bunu nereden mi çıkardım diye sorarsanız şöyle izah edeyim; canlı olan bir şey devamlı değişim-dönüşüm içinde olup devamlı hareket halindedir. Cansız bir şey ise hareketsizdir. Uygulamalar esnasında öğrendim ki! İster yerküre olsun ister dağlar ister kayaçlar olsun onlarda bizim gibi canlı çünkü bir değişim-dönüşüm ve hareket mekanizmaları var. Uygulamalar daha neler kattı biz JeoGençlere; pusulasız güneş yardımı ile yön bulma, pusulasız ezbere tabakaların eğim açısı ve eğim yönü vektörü değerinin bulunması, pusula ile tabakaların eğim açısı ve eğim yönü vektörü değerinin bulunması, haritada ve arazide tepe, dere, vadi, boyun, sırt, şev, yamaç, çukur, dik yamaçlar ve düzlükler nasıl tanınır, eş yükseklik eğrilerinin birbirine yaklaşması yada uzaklaşması ne anlama gelir gibi arazi ile ilgili birçok şey. 1/25 000‘lik bir topografik haritanın tam anlamıyla okunması, üç boyutlu nasıl düşünüldüğü, GPS kullanmadan arazi topografyasını okuyarak harita üzerindeki yerimizi nasıl bulduğumuz artık bizler tarafından çocuk oyuncağı oldu.  Tortul, Metamorfik ve Magmatik kayaçların tanınması, taraça ve yamaç molozlarının tanınması, heyelanların tanınması, fayların tanınması ve fayın ne tür bir fay olduğunun tespit edilmesi, kayaç litolojisi ile topoğrafya arsındaki ilişkinin nasıl olduğu, formasyon sınırlarının harita üzerine nasıl çizildiği, katmanların kalınlıklarının ölçülmesi, kesit çıkarmanın temel kuralları, bölgenin oluşum mekanizması hakkında yorum yapılırken nelere dikkat edilmesi gerektiği gibi bir çok şey öğrenildi.

Özetle arazi uygulamaları sayesinde doğaya bakış açım değişti. Artık doğada meydana gelen olayları bir nebzede olsa anlamaya ve yorumlaya başladım. Artık eminim ki, bir jeoloji mühendisi yerkürenin içinde ve dışında meydana gelen değişim-dönüşümleri takip edip olayların oluş nedenini ve mekanizmasını yorumlayan kişidir.

Tek amaçları ülkemiz ve dünya yararına bir şeyler yapabilecek iyi Jeoloji Mühendisleri yetiştirmek olan ve bunun içinde fedakârlıkla bizlerle ilgilenen JMO Trabzon Şubesi Başkanı Semih PEKER ağabeyimiz başta olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerine ve saygıdeğer hocamız Prof. Dr. İsmet GEDİK‘e kendim ve arkadaşlarım adına teşekkürü bir borç bilirim. Yapılan ve çalışmaları hala devam eden arazi uygulamalarında emeği geçen herkese sonsuz saygılarımı sunar, bu gibi faaliyetlerin diğer üniversite ve şubelerimizde yaygınlaşmasını gönülden dilerim. Saygılarımla...

ASLI ÇAĞLA (KTÜ-Jeoloji Müh. Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi): Jeoloji Mühendisliği Bölümüne başladığımız ilk günlerde, pek bir şey bilmediğimiz bölümümüz hakkında ve mezun olduktan sonra ne gibi işler yapacağımız konusunda ayrıca nasıl bir öğrencilik dönemi geçirmemiz konularında ilk bilgileri Şube Başkanımız Semih Peker bize büyük bir coşkuyla Bölüm Amfisinde JeoGenç buluşmasında anlatmıştı. O gün seminer sonunda aldığımız eğitim ile mesleğimin ne kadar güzel ve çok derin konularla uğraştığını öğrenmiş olmam beni bölüme daha da ısındırmıştı. JeoGenç eğitim gezileri yani Maçka bölgesine gezilerimiz de hocamız İsmet Gedik bize yön bulmayı, harita okumayı, pusula kullanmayı çok büyük bir özenle anlattı ve uygulamalı olarak öğretti. Böylelikle sayın başkanımızdaki mesleğini sevme ve meslek tutkusu bizde de oluştu. Çünkü artık ayaklarım yere daha sağlam basıyor bu işi öğrenmekle kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. İkinci aşama olan Gümüşhane kampında ise sahada bakmak ile görmek arasındaki farkı, gördüğümüz bir yapıyı nasıl yorumlamamız gerektiğini, kesit işlemeyi öğrenip, grup çalışmasıyla her şeyin yerli yerine oturmasını sağladık.           Bizim eğitimimiz de gelişmemiz ve ileri gitmemiz için büyük bir özveriyle çalışıp zamanının önemli bir bölümünü bize ayıran, yılmadan, bıkmadan, usanmadan bize emek veren çok değerli hocamız Prof. Dr. İsmet Gedik hocama, saha uygulamalarımızda bize her türlü olanağı ve desteği sağlayan, sıkıntıya girmememiz için gecesiyle gündüzüyle bizimle ilgilenen başkanımız Sayın Semih Peker‘e desteklerini arkamızda hissettiğimiz ve bize destek veren herkese, saha kamplarına katılan öğrenciler olarak teşekkürü bir borç biliriz.

HİLAL HARPUTLU (KTÜ-Jeoloji Müh. Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi): Birinci sınıfta iken ilk kez Maçka bölgesi ile başlayıp, bu dönemde Gümüşhane ile devam eden arazi gezilerinde mesleğimiz ile ilgili çok şey öğrendik. Odamız tarafından sağlanan bu arazi gezileri benim gibi diğer arkadaşlarıma da büyük faydasını oldu. Öncelikle pusulayı kullanmayı, harita yorumlamayı, kesit almayı öğrendik. Çeşitli jeolojik yapılar gördük. Daha farklı bir düşünceyle ve farklı bir bakış açısıyla jeolojik yapıları inceledik. Böylece jeolojik düşünmeyi öğrendik. Daha 2. sınıfta olmama rağmen diğer arkadaşlarla hatta bizden eski olan öğrenci arkadaşlarımızla aramızda çok büyük farklar oluştu. En büyük ilerlemeyi Gümüşhane gezisinde gördüm. İsmet Gedik hocamızın anlattıkları ve geziye katılan üst sınıftaki arkadaşlarımızın yardımı ile biraz daha tecrübe kazandık. Sadece jeolojik eğitim almadık aynı zaman da yaşamımızla ilgili bize verdiği tavsiyeleri ile farklı düşünmemizi sağlayan İsmet Gedik hocamıza çok şey borçluyuz. Bizlere bu imkânları sağlayan herkese çok ama çok teşekkür ederiz.