Şube Başkanı Semih PEKER in açılış konuşması

Sayın Bakanım, Sn. Valilerim, Sn. Garnizon Komutanım, Sn. Belediye Başkanlarım, Sn. Milletvekilim, Sn. Genel Müdürüm, Sn. Cumhuriyet Başsavcım, Sn. Adalet Komisyon Başkanım, Sn. Rektörüm, Sn. Baro Başkanım, Sn. Rektör Yardımcılarım, Sn. Dekanlarım, Sn. İl Jandarma Komutanım, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının değerli yöneticileri, Siyasi Partilerimizin değerli temsilcileri, Sivil Toplum Örgütlerinin değerli yöneticileri ve üyeleri, Sevgili Meslektaşlarım, Değerli konuklar ve kıymetli basın mensupları;

25 Ocak 2009 tarihinde Zigana Dağında meydana gelen çığ felaketi neticesinde Trabzon‘umuzda çok sevilen içerisinde doktoru, mühendisi ve gençleri olan 10 insanımızı kaybettik. Bu kaybettiğimiz insanlarımız gerek mesleki alanlarında gerekse Trabzon kış turizminin tanıtımında önemli katkılar sağlayan kişilerdi. Bunun üzüntüsü ve acısı Trabzon kamuoyunda derinden hissedilmiştir. Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak can ve mal kaybına neden olan çığ afeti hakkında halkımızın ve kamuoyunun bilinçlenmesi için düzenlediğimiz "ÇIĞ PANELİ"mize hepiniz hoş geldiniz.

Toplumu aydınlatma, bilgilendirme ve bilinçlendirme görevleri olan kurumlardan bir tanesi de meslek odalarıdır.

Biz Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak 10 ilde yaklaşık 4,5 milyon vatandaşa hizmet eden bir meslek odasıyız. Gerek mesleki gerekse sosyal alanlarda kuruluşumuzdan bu yana yapmış olduğumuz aktivitelerle meslektaşlarımıza, Jeoloji Mühendisliği Bölümünde okuyan öğrencilerimize ve halkımıza ışık vermeye çalıştık. Bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

Ülkemizin sahip olduğu jeolojik, jeomorfolojik yapısı ve iklimsel özellikleri nedeniyle yaşadığımız deprem, heyelan, sel ve taşkınlar, kaya düşmeleri, çığ gibi doğa olayları ne yazık ki önlem alınmazsa afete dönüşmekte dolayısıyla can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır.

Oysaki yaşam alanları oluşturulurken, yeni yerleşim yerleri belirlenip şekillendirilirken bölgenin jeolojik özellikleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Yaşam alanlarımızı seçerken doğayla savaşmak, doğayı karşımıza almak yani doğaya kafa tutmak yerine, doğayla uyumlu jeolojik alt yapısı olan mühendislik projeleri üretmek zorunda olduğumuzu asla unutmamalıyız.

Cennet Trabzon‘um etrafı denizlerle dağlarla örülmüş benim güzel Trabzon‘umda dağlar ıssız ve yalnız. Çığ afetinde hayatını kaybeden merhum Erhan TERZİ kardeşimizin-hocamızın dediği gibi Dağlar bizi bekliyor! Sözü bize açık bir mesajdır. Ama ne yazık ki dağlarımızı sağlıklı ve bilinçli kullanamıyoruz. Özellikle kış turizmimiz yok denecek seviyede. Dağları hep mera ve otlak alanları olarak algıladık. Dağcılık ve dağ turizmi konusunda lider ülkeler arasında olan İsviçre vatandaşı öyle demiyor. "Neden dünya coğrafyasındaki bu kadar dağları bırakıp Kaçkar dağlarını tercih ediyorsunuz?" diye sorduğumda İsviçreli kayakçı bana "Karadeniz bölgesi karın yapısı, rüzgâr yönü, güneş ışığı faktörlerinin ahenk içinde olduğu dünyadaki birkaç bölgeden biridir ve siz bunu seyrediyorsunuz" diyor.

Tarihiyle, deniziyle, havasıyla, doğasıyla, kültürüyle, sporuyla, turizmiyle, ticaretiyle 21. Yüzyılda Türkiye‘nin Singapur‘u olmaya aday Trabzon‘umuz da potansiyellerimizi ortak akıl ile kullanmak için herkese görev düşüyor. Bir İsviçre‘linin görüp keşfettiği bu hazineyi ne yazık ki biz onlar gibi göremiyoruz ve yeterince değerlendiremiyoruz.

Afet İşleri Genel Müdürlüğümüz verilerine göre sadece çığ afeti yüzünden son 60 yılda 1400‘e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

Meslek alanımızı ilgilendiren Çığ afeti ile ilgili olarak yaşamış olduğumuz müessir olay bize bu noktada önemli bir görevi yerine getirmek sorumluluğunu yüklemiştir.

Bu görevi yerine getirirken oda olarak en çok dikkat ettiğimiz şey doğru zamanda doğru yerde doğru bilgiyi alması gerekenlere ulaştırmak ve buna vesile olmaktır.

Değerli konuklar; her nimetin bir külfeti olduğu unutulmamalıdır. Bizler bu güzelliklerden bahsederken gülün dikeni misali negatif tarafları da iyi görmeli ve buna karşı bilgili-bilinçli olma noktasında sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Panelimizde çığ afetinin ne olduğunu, nasıl geliştiğini, alınması gereken önlemlerin neler olduğunu, gelişmiş ülkelerin bu konudaki çalışmalarının detaylarını, beyaz olan karın nasıl siyaha mateme döndüğünü tartışacağız.

Bu konuda yoğun çalışmaları olduğunu bildiğimiz Afet İşleri Genel Müdürümüzün başkanlığında yapılacak olan panelimizde değerli uzmanlarımız bu konulara değineceklerdir. Kendilerine şimdiden teşekkür ederim.

Ümit ediyorum ki, bu panel sonrasında gerek mevzuat gerekse uygulama noktalarında yaşanılan aksaklıklar derhal iyileştirilip yaşanılabilir bir ülke adına daha radikal adımlar atılacaktır. Kimsenin gözden kaçırmaması gereken en önemli nokta oda olarak bunun takipçisi olacağımızdır.

Panelimize katılıp bizi onurlandıran bakanımız Sayın Faruk Nafız Özak‘a katılımlarından ve panelimize verdiği katkılarından dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Karın hep beyaz kalması dileğiyle. Saygılar sunarım...