TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Samsun Şubesinde 11-13/ 01/2008 tarihlerinde Jeoteknik Etüt Kursu (Planlamaya Esas ve Parsel Bazında) gerçekleştirilmiştir.

Samsun, Amasya, Sinop, Tokat ve Ordu illerinde yer alan ve çoğunluğu jeoloji mühendisi meslektaşlarımızdan oluşan, jeofizik ve inşaat mühendislerinin de katılıyla düzenlenen seminere yoğun ilgi ile gerekli katılım sağlanmıştır. Yaklaşık 90 kişinin katılımı ile düzenlenen kursa; Dr. Ayhan Koçbay, Dr. Dündar Çağlan, Dr. Eray Özgüler, Jeo. Y. Müh. Ayşe Kanıbir, Jeo.Y. Müh.M.Emin Durgun, Jeo. Müh. Oktay Ekinci ve Jeo. Müh. Hüseyin Alan Eğimci olarak katılmışlardır.

Söz konusu kursta; büro ve arazi çalışmaları, arazi deneyleri, laboratuvar deneyleri, sıvılaşma analiz yöntemleri, hidrojeoloji-mühendislik jeoloji ilişkisi, şev duraylılığı-heyelanlar, oturma, taşıma gücü, bunların planlama ile tasarım amaçlı etütlerde kullanımı ve raporların düzenlenmesi konuları kapsamında son teknik ve uygulamalardan örneklerle anlatılmıştır. Düzenlenen kurs yerel basın tarafından da ilgi ile izlenmiştir.

Açılış konuşmasında Şube Başkanı Kasım Öztekeşin; mesleğimizin önemli çalışma alanlarından biri olan ve özellikle 1999 Marmara depreminden sonra yasal olarak zorunlu tutulan jeoteknik etüt çalışmalarında meslektaşlar arasında bilgi alış-verişinde bulunmak ve olabilecek bilgi eksikliğinin giderilmesinin önemli olduğunu belirterek, bundan sonrada Samsun‘da meslek alanlarımızın değişik konularında benzer kurs ve seminerler düzenleneceğini belirtmiştir.

Açılışta Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Alan ise; Jeoloji Mühendisleri Odasının ana yönetmeliğinde belirtilen 2 temel eksen üzerinden çalışmalarını yürüttüğünü belirterek, bunlardan birincisinin mesleğin ve meslektaşın yararlarını gözetmek, ikincisinin ise meslek alanlarımızla ilintili toplumsal boyutu olan konularda ülke ve toplum yararına çalışmalar yapmak olduğunu vurgulamıştır. Bu amaçlar doğrultusunda odamızın son yıllarda bu tür etkinliklerinin artarak devam ettiğini, bugün de burada bu amaç için bulunulduğunu ifade etmiştir.

Jeolojik konumu gereği ülkemizde doğa olaylarının sıkça yaşandığı bilinmekte olduğunu belirterek, 1900 yılından günümüze kadar geçen süre içerisinde 180 civarında hasar yapıcı depremin meydana geldiğini, deprem, heyelan, sel baskını, ve çığ düşmesi gibi doğal afetler sonucu 100.000 den fazla yurttaşımızın hayatını kaybettiğini, 600.000 civarında binanın ağır hasar gördüğünü veya yıkıldığını ve bunun sonucunda on milyarlarca dolar maddi kaybın oluştuğunu ifade etmiştir. Yapılan yasal düzenlemelerde ise Jeoloji Mühendisine ve jeoloji mühendisliği hizmet alanlarına yeterince yer verilmediğini belirtmiştir.