Şube başkanımız basına verdiği demeçte;deprem gerçeğini bir kez daha gündeme getirerek, belediyelerin zemin etütleri ve bina denetimlerini etkili şekilde gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı.

Balıkesir’de yaşanan ve çevre illerde de hissedilen 6.1 büyüklüğündeki deprem sonrası konuşan Gül Yüzüncü Yılmaz, insan hayatının her şeyden üstün olduğunu belirtti. Özellikle bina yapımında denetim konusunda belediyelere büyük sorumluluk düştüğünü ifade ederek, "Tüm şehirlerin depreme karşı hazırlıklı olması şart. Belediyeler bu konuda çok kritik bir rol oynuyor. Zemin etütleri yapılırken mutlaka yerinde denetim yapılması gerekiyor." dedi.

"BÜYÜK SORUMLULUK BELEDİYELERİN"

Yılmaz, özellikle binaların yapım aşamasında zemin etütlerinin yapılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor. Tüm şehirlerin depreme karşı hazırlıklı olması şart. Bu konuda kurumların mutlaka önlem alması gerekiyor. Özellikle belediyelerin rolü çok kritik. Belediyeler, zemin etütlerinin yapılması sırasında mutlaka sahada denetim gerçekleştirmeli. Çünkü meslek odalarının bu alandaki denetim yetkileri ellerinden alındı. Artık meslek odaları bu konuda denetleme yapamıyor. Her belediye kendi durumunu sorgulamalı. Deprem riskine ne kadar hazırız? Bina envanterimiz bu koşullara ne kadar uygun? İmar barışından faydalanmış ancak mühendislik hizmeti almamış pek çok bina var. Peki bu binalar ne durumda? Deprem anında ne olur? Bu konular sıkça konuştuğumuz, fakat bir sonuca ulaşamadığımız meseleler. Belediyelerin bu konuda kesinlikle harekete geçmesi gerekiyor. Öncelikle bina envanterlerini çıkarmalılar. İmar Barışı`ndan faydalanıp da mühendislik hizmeti almamış kaç bina var? Bu binalara ruhsat verildi. Ancak temeli var mı? Etüt yapıldı mı? Çoğunda hiçbir şey yapılmamış" dedi.

"DEPREM ÜLKEMİZİN GERÇEĞİ"

Türkiye’nin deprem bölgesinde olduğunu, doğa olaylarının önlenemeyeceğini ancak gerekli tedbirlerin alınabileceğini belirten Yılmaz, "Ruhsat veren belediyelerin denetim yapması gerekiyor. Ne yazık ki birçok belediyede bu denetimi yapacak yerbilimci ya da jeoloji mühendisi bulunmuyor. Belediyeler mutlaka bu konuda uzman ekipler oluşturmalı. Ruhsat veren her birim, her kamu kuruluşu altyapısını bu doğrultuda kurmak zorunda. Türkiye zaten deprem bölgesi. Deprem olmayacak diye bir şey yok. Er ya da geç mutlaka olacak. En küçük bir sarsıntıda bile birçok ilimiz etkileniyor. Bunu kabul etmek zorundayız. Ancak gerekli önlemleri biz almalıyız. Doğa olaylarının önüne geçemeyiz ama mühendislik hizmetlerinin alınması ve doğru uygulanmasını sağlayacak altyapıyı belediyeler mutlaka oluşturmalı" ifadelerini kullandı.