TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
`TRABZON` UN GRİSİ-I`BAŞLIKLI KÖŞE YAZIMIZ ÇIKTI
Yağmurlu bir günde teslim oldu Trabzon, havadan ve yerden griye. Yeşilse yine arada kaldı göz kamaştırırcasına. Bu “Trabzon Grisi’nin” hikâyesi.

Aniden bastıran yağmur sokak taşlarının üzerindeki tozu yıkıyordu. Temizlenen taşların gerçek renkleri ortaya çıkmaya başladı, gri. Şehrin üzerindeki gri bulutlara nazire edercesine çıkmıştı koyu yeşile çalan gri renkleri, kaldırım taşlarının. Yeşilimsi siyah piroksen kristalleri gözle seçilebiliyordu artık. Yağmurlu bir günde teslim oldu Trabzon, havadan ve yerden griye. Yeşilse yine arada kaldı göz kamaştırırcasına. Bu “Trabzon Grisi’nin” hikâyesi.

Doğal taşlar, insanın kullanmak için bir kayacı ilk defa eline aldığından bu yana günlük yaşamımızı idame ettirebilmek için ihtiyaç duyulan en temel hammaddelerden birisidir. Öyle ki tarihsel bir döneme de adını vermiştir, “TAŞ DEVRİ…” Yakın gelecekte de doğal taşlara olan ihtiyacımız bitecek gibi görülmemektedir.

Kullanım alanlarının çeşitliliği ve hacmi, doğal taşları en fazla tüketilen endüstriyel hammaddeler yapmaktadır. Doğal taşlar agrega olarak betonlarda ve yol kaplamalarında; liman, havaalanı, baraj ve karayolları gibi büyük yapılarda dolgu malzemesi ve yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ve toplumların ekonomik gelir düzeylerinin artmasıyla doğal taşlar popüler olarak üst yapılarda dekoratif amaçlı olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Belli dayanım kriterlerine sahip ve albenisi olan bu kayaçlar, binaların dış cephe kaplamalarında, iç ve ıslak alan dekorasyonlarında tercih edilmektedir. Belediyeler, kentlerin ortak kullanım alanları olan parklarda, cadde/sokaklarının alt ve üst yapılarında dekoratif amaçlı bolca doğal taş kullanmaktadır. Bunun yanı sıra eski taş yapıların (surlar, ibadethaneler, kamu ve özel binalar gibi) restorasyonu özel niteliklere sahip doğal taşlarla yapılmaktadır.

Ülkemiz doğal taş çeşitliliği ve rezervi açısından zengin bir ülkedir. Farklı jeolojik zamanlarda oluşmuş tortul, metamorfik ve magmatik kayaç kütleleri çeşitliliğin kaynağını oluşturur. Doğu Karadeniz Bölgesi özellikle magmatizma ile ilişkili kayaçların yoğun olarak yüzeylendiği bir bölgedir. Granitten bazalta, tüften/tüfitten aglomeraya kadar farklı doğal taş ocaklarının yanı sıra, özellikle magmatizmanın duraksadığı dönemlerde çökelen kireçtaşları, fayların üzerinde gelişmiş travertenler de doğal taş olarak bölgede işletilmektedir.

Ülkemizin birçok yöresinde olduğu gibi, doğal taşlar bölgemizde de daha çok basit yapı malzemesi olarak kullanılmıştır/kullanılmaktadır. Geçmişte yığmataş evler, taş köprüler, taş duvarlar ve taş kaplanmış yollarda ana malzeme olarak yoğun bir şekilde kullanılan doğal taşlar, bir süre sonra beton ve briket yapımında ara malzeme olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Trabzon Kalesi Surları, Rize Çifteköprü, Dibek Taşı, Dikyamaç Köyü (Artvin-Arhavi), Rize-Çamlıhemşin Samistal Yaylası geleneksel evleri…

Doğal taşların ana yapı malzemesi olarak kullanıldığı dönemlerde, her yerleşim biriminin yakın yöresinde ocaklar açılmış, buradan ihtiyaçlar karşılanmaya çalışılmıştır. Ulaşımın ve nakliyenin zor olduğu bu dönemlerde, yerleşim merkezlerine en yakında bulunan kayaç kütleleri, doğal taşın kalitesine çok da bakılmadan işletilerek, kullanılmıştır. Beton, tuğla kullanımının yaygınlaşması, bu ocakların büyük bir kısmının kapanmasına neden olmuştur. Daha merkezi konumda olan, rezerv problemi olmayan ve nitelik olarak yapı taşı olarak kullanılmaya müsait birkaç ocak hala işletilmeye devam etmektedir.

Günümüzde yapı taşı olarak kullanılmak üzere işletilmeye devam eden, ender taş ocaklarından birisi de Rize-İyidere Taş Ocağı’dır. Andezitik tüflerin işletildiği bu ocaktan çıkarılan malzeme Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çokça tüketilmektedir.

Sözkonusu geleneksel taş ocakların yanı sıra, özellikle Samsun-Hopa karayolunun yapımı sırasında dolgu malzemesi ihtiyacının karşılanması için, bölgede sahile yakın kesimlerde yüzeylenen Üst Kretase ve Eosen yaşlı bazik volkanitler üzerinde taş ocakları açılmıştır. Karayolunun bitirilmesiyle bu taş ocakları geride büyük çevre sorunları bırakarak terk edilmiştir. Özellikle Rize İkizdere ve Giresun Harşit Vadileri, bölgede doğal taş ocaklarının yoğun olarak bulunduğu lokasyonlardır (JMO MAVİ GEZEGEN).

Güzel günler dileğiyle.

Okunma Sayısı: 3135
Fotoğraf Galerisi
En Çok Okunanlar
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası