17 AĞUSTOS 2006 TARİHİNDE AÇILAN STANTTAN SONRA YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI

BASIN AÇIKLAMASI

ÇOK DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI;

            Hepinizi Saygıyla Selamlıyorum.

            Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi olarak Bizler, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıldönümünde basın açıklaması yapmak yerine, bu depremde hayatını kaybeden insanlarımızı anmak ve anılarını yaşatmak için farklı bir şey yapmak istedik. Bunun için 17 Ağustos 2006 tarihinde Çınar meydanı’nda STANT açtık. Bu stantta depremle ilgili fotoğraflar, o tarihe ait gazeteler sergiledik. Ayrıca el bildirisi dağıtıp, Halkımızın Depremle ne kadar ilgili olduğunu tespit etmek ve en azından ilgili kurumları harekete geçirmek için küçük bir araştırma yaptık.

Yaptığımız araştırmada vatandaşlarımıza depremle ilgili olduğunu düşündüğümüz 10 (on) tane soru sorduk. Bu küçük araştırma Halkımızın çok büyük ilgisini çekti ve bu araştırmaya 400 kişi katıldı. Katılımcılar, bu araştırmanın sonuçlarının basında mutlaka yayınlanmasını istemişlerdi,Biz de bugün bu araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşmak için bu toplantıyı düzenledik.

Yaptığımız araştırmada ;

·        İlk sorumuz,Sizce deprem nedir? İdi.

Vatandaşlarımızın bu soruya cevapları % 80 civarında Depremin bir doğa olayı,bir felaket olduğu yönündedir. % 15’lik kısmı depremi bilimsel olarak açıklamaya çalışmış, kalan kısımda farklı tanımlar yapmış ya da boş bırakmıştır.

Bu tanımlardan bir kaçına bakacak olursak deprem;                                                          

1.      Kader değildir,

2.      Doğa olayıdır ve zamanı gelince mutlaka olur,

3.      Sorunlu nesillerin yetişmesine sebep olacak doğal afettir,

4.      Ölüm ve Ölü kokularından ibarettir(Düzce ve Kocaeli depremlerini yaşamış bir vatandaş),

5.      Zengin ve gelişmiş ülkeler için doğa olayı, fakir ve geri kalmış ülkeler için bir felakettir olarak tanımlanmıştır. Burada en son tanım, Deprem gerçeğini yansıtan en güzel tanımdır.

·        İkinci sorumuz; Denizli İli’nin hangi deprem kuşağında olduğunu biliyor musunuz? sorusuydu, bu soruya % 43 biliyorum, % 57 Bilmiyorum olarak cevap vermiştir. Bu soru gerçekten bizi üzmüştür. Çünkü halkımıza İlimizin kaçıncı derece deprem kuşağında olduğunu bile öğretememişiz, isterdik ki bu sorunun biliyorum cevabı % 100 olsun.

·        Üçüncü sorumuz; Oturduğunuz evin zemin etüt çalışması yapıldı mı? İdi.

Bu soruya % 22 Evet  , %35  Hayır ve % 43 Bilmiyorum cevabı verilmiştir.

·        Dördüncü soru; Oturduğunuz evin deprem dayanıklılık testini yaptırdınız mı? İdi.

Bu soruya % 17 Evet  , % 50 Hayır ve % 33 Bilmiyorum cevabı verilmiştir.

·        Beşinci soru; Evinizdeki eşyaları deprem anında yıkılmaması için sabitlediniz mi? İdi.

Bu soruya % 27 Evet  , % 68 Hayır ve % 5 Bilmiyorum cevabı verilmiştir.

·        Altıncı soru; Evinizde deprem çantası var mı? İdi.

Bu soruya % 18 Evet  , % 79 Hayır ve % 3 Bilmiyorum cevabı verilmiştir.

Bu sorunun cevabı da bizleri üzmüştür. Bu sorudan halkın deprem gerçeğini hala çok ciddiye almadığını, en azından küçük bir çanta edinip bir el feneri, bir düdük ve su bulundurmakta büyük yarar olduğunu düşünüyoruz.

·        Yedinci soru; Deprem anında nasıl davranacağınızı biliyor musunuz?

Bu soruya % 89Evet  , % 8 Hayır ve % 3 Bilmiyorum cevabı gelmiştir.

Diğer soruların aksine bu soru Bizleri hayli sevindirmiştir. Halkımız en azından    

deprem anında nasıl davranacağını bilmektedir. Ancak bu durum bizleri rahatlatmamalı Halkımızın bu durumu ne kadar bilinçli yapabilecek bilemiyoruz. Görsel basında mutlaka belirli saatlerde deprem anındaki davranışlarla ilgili bilgi verilmelidir.

·        Sekizinci soru: Okullarda depremle ilgili ders okutulması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?idi

Özellikle bu soruya dikkat çekmek istiyorum, bu soruya 400 katılımcıdan; 10 kişi fikir beyan etmemiş, 3 kişi verildiğini düşünüyor, 2 kişi gereksiz görüyor, kalan 385 kişi mutlaka okullarda ders olarak okutulmalıdır diye düşünüyor. Bu sayıları yüzde olarak değerlendirdiğimiz zaman % 96 okullarda mutlaka bu konuyla ilgili ders verilmesini istemektedir.

            Bu durumda Bizlere düşen görev, bu konunun takipçisi olmaktır, Milli Eğitim Müdürlüğü ile yazışmalara geçerek okullarda en azından Rehberlik derslerinde öğrencilere eğitim verilmesini sağlamak istiyoruz, okullarda bu eğitimin verilmesi için elimizden geleni yapacağız. Artık insanlarımızın bu konuda bilinçlenmesi okul seviyesinde başlamalıdır.

·        Dokuzuncu soru; Yetkililerden bu konuyla ilgili istekleriniz nelerdir? Şeklindedir,

Genel olarak gerekli denetimlerin yapılması, Halkımızın bilgilendirilmesi,basın aracılığı ile eğitici öğretici programların yapılması istenmektedir.

·        Onuncu sorumuz; 17 Ağustos 1999 Marmara depremi ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Herkesin birleştiği ortak nokta bu depremin, büyük bir felaket, büyük bir yıkım, acı ve hüzün olduğu yönündedir.Genel kanı 17 Ağustos 1999 depreminden çok iyi bir ders çıkarılmadığı ve unutulduğu yönündedir.

Sonuç ; Yukarıdaki tanımları bir bütün olarak ele aldığımız zaman, görüyoruz ki 17 Ağustos 1999 depreminden gerekli dersleri çıkaramamışız. Bundan sonra Halkımızı bilinçlendirme konusunda ilgili kurumlarla yazışarak gerekli ivmeyi kazandırmak için elimizden geleni yapacağız .

UNUTULMAMALIDIR Kİ BİR DEPREM ANINDA HALKIMIZI KURTARACAK OLAN ,YİNE HALKIMIZIN KENDİSİDİR. (O an hiç kimse, kimseye yardım edemez)

 Bu yüzden Halkımızın deprem anında nasıl davranacağını çok iyi bilmesi gerekmektedir.

Bu anket sonuçlarının değerlendirmesini Valilik(Bayındırlık İl Müdürlüğü)Denizli Belediyesi, Sivil Savunma Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilgili Müdürlüklere göndereceğiz.

Biz Jeoloji Mühendisleri Odası olarak yaptığımız anket sonuçlarından gerekli dersleri çıkardık,

17 AĞUSTOS 1999 MARMARA DEPREMİNİ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ