TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
TMMOB ESKİŞEHİR JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI ŞUBESİ ÜYEMİZ VE ESKİŞEHİR DOĞA VE YAŞAM PLATFORMU TEKNİK KOMİSYON ÜYESİ UYGAR KURTCU ALPAGUT’ TA YAPILACAK MADEN PROJESİNE KARŞI ESKİSEHİR.NET/E AÇIKLAMALARDA BULUNDU (12.07.2025)
‘’ TMMOB Eskişehir Jeoloji Mühendisleri Odası Şubesi üyemiz ve Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyon Üyesi Uygar Kurtcu’ nun Eskisehir.net/e açıklaması’’

TMMOB Eskişehir Jeoloji Mühendisleri Odası Şubesi üyemiz  ve Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyon Üyesi Uygar Kurtcu, Alpagut ev Atalan mahallelerine yapılmak istenen siyanürlü altın-gümüş maden projesine ilişkin itiraz gerekçelerini detaylı bir şekilde açıkladı.

Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından Eskişehir’in Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut ve Tepebaşı ilçesine bağlı Atalan mahallelerine siyanürlü altın-gümüş madeni yapılmak isteniyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda 4 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen ikinci İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında, Eskişehir’de yapılması planlanan Alpagut-Atalan Altın Gümüş Madeni projesinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu uygun bulundu. Projeye ilişkin itiraz gerekçelerini açıklayan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyon Üyesi Uygar Kurtcu, “Firmanın sunduğu 3290 sayfalık ÇED dosyasını, teknik komisyonumuzu oluşturan çevre, ziraat, jeoloji mühendisleri, hekimler ve hukukçular olarak inceleyip dosyaya ilişkin itirazlarımızı ve ÇED sürecinin sonlandırılmasına yönelik taleplerimizi ilgili toplantıda sunduk” dedi. “Halkın katılımı toplantısının ön ayağı paydaş katılım planıdır. Paydaş katılım planının nasıl hazırlandığı ise ÇED yönetmeliğinde belirtilmiştir. Fakat bu katılım toplantılarının fotoğraf görüntüleriyle yapıldığının belirtildiği kısma gelindiğinde bu toplantıların 19.09.2023 – 22 Eylül 2023 tarihleri arasında yapıldığı belirtilmiştir. Bu tarihler arası mevcut projeyle, önümüzdeki proje aynı değildir ve ciddi farklar barındırmaktadır. Toplantıların düzenlendiği tarih ilk ÇED başvuru dosyasının duyurulduğu tarihten bile öncedir. Haliyle projenin hem etkileri hem de içeriğinde esaslı farklar vardır ve bu bilgilendirme toplantılarına yeterlilik verilmesi açıkça ÇED yönetmeliğine aykırıdır. Rapor içeriğinde halkın katılım toplantısı (HKT) için birçok gerçeğe aykırı husus bulunmaktadır. Toplantının gerçekleştiği bilgisiyle beraber ÇED dosyasını hazırlayan firma MİTTO’nun sunum yaptığı ve bununla beraber halkın sorularına yanıt verildiği anlatılmıştır. HKT toplantı kayıtları izlendiği takdirde toplantıda ne ÇED firması ne de projenin sahibi firma söz almamış ve soru yanıtlamamıştır. HKT tutanakları gerçeğe aykırı hazırlanarak beyanlar doğru girilmemiştir. Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik’in suç duyurusunda da bulunduğumuz eylemleri tutanakların hiçbir yerinde yer almamaktadır. Duyuruları itibariyle bile noksan olan toplantı gerçekte yok hükmündedir.

Tepebaşı Belediyesi’nin komisyon üyeliği talebi reddedilmiştir. Projenin etki alanının büyük bir kısmını oluşturan belediyenin hem kendi kırsal kalkınma projelerinin anlatılması hem de katılımcılığının kamu yararı ilkesinin gereği olduğuna dair usulü itirazlarımız dikkate alınmamıştır.

İlk ÇED dosyasında bulunan fakat ikinci ÇED dosyasında çıkartılan uzman raporları bulunmaktadır. Hiçbir gerekçe gösterilemeden rapor çıkartılmasıyla beraber ıslak imzalı rapor içerikleri değiştirilmiştir. 2023 Mart tarihli Yeraltı suyu Akım Modeli ve Etki Değerlendirmesi Raporu içeriği ve 2021-2024 yılları arasında yapılmış Biyoçeşitlilik Çalışması Nihai Raporu içerikleri tahrif edilmiştir. Bu tahrifat daha önce dosyaya giren ÇED raporlarıyla karşılaştırılması yapılarak ulaşılmış olup ıslak imzalı geçmiş tarihli tamamlanmış raporların tahrif edilmesi suç unsuru barındırır. Resmi kurum olan Bakanlığa sunulan raporlar ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız.

Yapılması planlanan maden projesi doğal varlıklarımız ve yaşam alanlarımız üzerinde geri dönüşü imkânsız zararlara sebep olacaktır. Milyonlarca ton kayaç yerinden edilecek, milyonlarca ton siyanür içerikli atık oluşacak ve milyonlarca ton su kullanılacaktır. ÇED dosyasında yer alan ifadeler ise bilimsel yaklaşımdan uzaktır, ÇED dosyası kopyala yapıştır yöntemlerle hazırlanmıştır. Raporda, Çanakkale verileri yer almaktadır ve birçok çelişkili ifade bulunmaktadır. 3290 sayfa olarak hazırlanmış olan bu raporda hiçbir “etki” değerlendirmesi yoktur. -

İlk dosyada maden faaliyetinin sürmesi için firma tarafından hesaplanan saniyede 295 litre olan proses su ihtiyacı hiçbir açıklama yapılmadan saniyede 22 litreye düşürülmüştür. Tüm madenin su ihtiyacının hiçbir gerçekliği ve dosyada projesi bulunmadığı halde Sakarya nehri yakınında açılacak tek bir kuyudan karşılanacağı iddia edilmiştir. ÇED dosyasının geçmesi için, firma maden projesi için gerekli devasa su ihtiyacını adeta gizlemiş ve bakanlık bu durumun tespitine rağmen itirazlarımızı dikkate almamış, firmadan yana tutumunu sürdürmüştür.

İlk dosyada MTA diri fay haritasında halen bulunan ve proje sahasının tam ortasında yer alan ve araştırılmadığı takdirde büyük felaketlere yol açabilecek fay ile ilgili hiçbir çalışma yer almıyordu ve bu konuda itirazımızı ilk toplantıda belirtmiştik. Firma ise revize ettiği ikinci dosyada ilgili fayı araştırdığını, halen MTA diri fay haritasında yer alan fayın aslında fay olmadığını iddia etmiştir. Yaptığını iddia ettiği teknik çalışmalarla ilgili hiçbir veri sunmayıp sadece gözlemsel yorumlarla bahse konu fayı silmiştir. Büyük felaketlere yol açabilecek bu denli önemli bir konuda yaptığımız tespit ve yeterli bilimsel çalışmaların yapılmadığına yönelik itirazlarımız yine bakanlıkça görmezden gelinmiştir.

Çok özel bir iklime ve topoğrafyaya sahip olan bölgenin mevcut durumu da projenin neden olacağı olumsuz etkiler de doğru ve bilimsel şekilde incelenmemiştir. Bölgedeki mikroklima ve topoğrafya nedeniyle kullanılması gereken özel etki değerlendirme araçları kullanılmamış, baştan savma hatta yanıltıcı hesaplamalar ve modellemeler rapora eklenmiştir. Özellikle hava kalitesinin etkileri açısından çok büyük öneme sahip olan ikilim ve meteoroloji koşulları göz önünde bulundurulmamış, bölgeyi hiçbir şekilde temsil etmeyen meteorolojik verilerle hatalı hesaplar yapılmıştır.

ÇED Raporu kapsamında, “Hayvancılık Faaliyetleri” başlığında, sadece tek yerde adı geçen arıcılık; “Belli bölgelerde sürdürülen faaliyetler arasındadır” şeklinde belirtilmiştir. Arı, kovan varlığı vb. veri de bulunmamaktadır. Oysa ki, Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi sayfasında belirtildiği üzere; Tekeciler Mahallesi’nde “Bal Ormanı” vardır. Orman köylüsünün gelirinin artırılması çalışmaları kapsamında Orman Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü, "Bal Ormanları Eylem Planı" çerçevesinde bal ormanları 2022 yılında oluşturulmaya başlanmıştır. İzole Alana tekabül eden orman sahaları “Özel Nitelikli Bal Ormanı” olarak kabul edilir. İzole alanlarda izin alınmadan hiçbir yapı ve tesise müsaade edilmez. Ancak raporda bu konuda izin alınmamıştır. ÇED raporu kabul edilemez.

Açmak istedikleri madenin insan sağlığına etkisi değerlendirilmemiş. 3290 sayfalı revize edildiği iddia edilen raporda bölgenin mevcut sağlık verileri ve eğer maden işletmesi açılırsa oluşacak halk sağlığı riskleri hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Doğrusu raporda maalesef insan yoktur! Oysa açık ocak siyanürlü altın madenciliğinin bütün aşamalarında zehirlenmeler, kanser hastalıkları, kazalar, ruhsal hastalıklar dahil halk sağlığı açısından büyük tehlikeleri vardır. 9 Nisan 2025 tarihindeki İDK toplantısında bu verileri talep etmiş olmamıza karşın 4 Temmuz 2025 İDK toplantısında revize edildiği söylenilen raporda bu veriler yine bulunmamaktadır. Çünkü şirket eğer maden açılırsa halk sağlığı açısından büyük bir felakete neden olacağını gayet iyi bilmektedir.

Sözde revize edilen raporda, 500. sayfada, “Bölgede Var Olan Endemik Hastalıklar” başlığı altında İl Sağlık Müdürlüğü’nden veri istenildiği ve yanıtın ekte olduğu belirtilmiştir. Eklere gidilince 802. sayfada İl Sağlık Müdürlüğü’nün içinde KVKK’ya aykırı olduğu için verileri paylaşamayacaklarını yazdıkları teknik olarak boş bir kağıt gönderdiği görülmektedir. Oysa bu veriler anonimdir, paylaşılması KVKK’ya aykırı olmadığı gibi, gereklidir ve zorunludur. Halk sağlığı açısından çok önemli bu veriyi İl Sağlık Müdürlüğü neden paylaşmamıştır? Bunun nedeni açıktır. Bu veriler şimdi paylaşılırsa eğer maden açılırsa gelişecek çok sayıda hastalığa ait verileri gizleme şansları olmayacaktır. Bu vesileyle İl Sağlık Müdürlüğü’nü yasal sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.

Tüm bu itiraz ve ÇED sürecinin durdurulmasına yönelik taleplerimiz Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca görmezden gelinmiş ve komisyondan projeye dair olumlu görüş çıkmıştır. Bakanlık sürecin başladığı ilk günden itibaren tarafsız bir şekilde yürütmesi gereken süreci başta hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz fakat valilik tarafından soruşturma izni verilmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik olmak üzere tüm gücüyle ve kararlarıyla açık bir şekilde firma lehine yürütmüştür. Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, teknik eksikliklerle dolu ilgili projenin faaliyete geçmemesi için tüm yasal süreçlerde ve etkinliklerde Eskişehir halkı ile bir arada mücadele vermeye devam edeceğimizi buradan duyuruyoruz. Sakarya Vadisi maden havzası olmayacak.”

Okunma Sayısı: 33
Fotoğraf Galerisi
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası