TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
`İNSANIN FOSİL KALINTILARINDAN ÖĞRENDİKLERİMİZ` BAŞLIKLI KÖŞE YAZIMIZ ÇIKTI
Modern insanın geçmişi 300 bin yıl öncesine tarihlendirilir. Ama aslında jeolojik süreçte bugünkü modern insana giden yol günümüzden yaklaşık 30 milyon yıl öncesine karşılık gelen ve jeolojik bir devir olan Oligosen dönemindeki levha ve mağma hareketlerine bağlı olarak gelişen Doğu Afrika Rift Vadisi`nin ortaya çıkmasıyla başlıyor . Sonrasında milyonlarca yıllık bir öykü...

GEÇMİŞLİ AYNADA GÖRMEK-I-

Modern insanın geçmişi 300 bin yıl öncesine tarihlendirilir. Ama aslında jeolojik süreçte bugünkü modern insana giden yol günümüzden yaklaşık 30 milyon yıl öncesine karşılık gelen ve jeolojik bir devir olan Oligosen dönemindeki levha ve mağma hareketlerine bağlı olarak gelişen Doğu Afrika Rift Vadisi`nin ortaya çıkmasıyla başlıyor . Sonrasında milyonlarca yıllık bir öykü... Modern insanın ortaya çıktığı 300 bin yıl öncesi ve ondan sonra yaşananlar da destansı nitelikte. Örneğin,   Homo sapiens ile eş zamanlı yaşayan ve düne kadar ayrı bir tür olduğu düşünülen Neanderthal`ler ve onların yeryüzündeki kısa yaşam öyküleri ve sonrasında hala pek çok bilinmeyenli gizemli yok oluşları. İnsanın iki ayak üzerinde yürümeye      başlaması, beynin gelişimi ve yine insanı diğer canlılardan ayırt eden önemli özelliklerden birisi “dil”in kullanımıdır. Bunların yanı sıra alet yapımı, tarım devrimi, yerleşik yaşama geçişi, kentlerin oluşumu, yazının bulunuşu, tarihin yönünü değiştiren devrimlerdir...

İnsanı ve yarattığı kültürü anlama çabasında liste çok kabarık. Pek çok bilim bu çabada payına düşen işi gereğince yapıyor. Bilim o kadar ilerledi ki, ortak akıl ve disiplinler arası çalışmalar sayesinde, bugün kimsenin tahmin edemeyeceği bir noktadayız. Tüm bunların merkezinde insanın keskin zekâsı, olayları anlayabilme ve kontrol edebilme yeteneği yatıyor. Peki ya Yeryüzündeki her şeyi, her olayı araştırma nesnesi haline getiren insan ve yarattığı diğer her şey, araştırma nesnesi olursa ne olur?: Cevap: “Antropoloji” olarak bildiğimiz, pek çok disiplinden yararlanan ve onlara veri akışı sağlayan bir bilim dalı doğar . Antropoloji, fosil kalıntılarından yola çıkarak insana kendi öyküsünü anlatır.Diğer bilim dalları ile kıyaslandığında nispeten genç olan bu bilim dalına biraz daha yakından bakalım. Antropoloji nedir? Antropoloji kelimesi, Latince, anthropos = insan, logos = bilim (İnsanbilimi) anlamında iki kelimeden türetilir. İnsanın Yerkürede ilk ortaya çıktığı günden bugüne kadar geçirmiş olduğu biyolojik çeşitliliğini ve kültürel değişimini geniş bir bakış açısı ile araştırır.

Milyonlarca canlı türleri içerisinde, diğerleri ile kıyaslandığında iddialı bir zekâya sahip olan ve içinde bulunduğu ortam koşullarına uyum sağlayarak varlığını sürdürebilen tek canlı türü insandır. Burada insanın “içinde bulunduğu ortam koşullarına uyum sağlar” cümlesini tırnak içine alarak vurgulamak gerek. 19.Yüzyılın ortalarına doğru birbirlerinden habersiz ve bağımsız olarak Darwin ve Wallace, türlerin tüm bu çevresel değişimlere yukarda vurgulanmaya çalışılan “adaptasyon (uyum)” ile cevap verdiklerini söylerler. “Doğal seleksiyon” olarak tanımlanan bu olay, çevresel koşullar değiştikçe türlerin değişen ortam koşullarına karşı kendilerini uydurabilme ve kazandıkları bu yeni özellikleri bir sonraki nesil e aktarabilme yeteneği olarak tanımlanır (JMO Mavi Gezegen Dergisi 2022-30. Sayı).

Güzel günler dileğiyle.

 

https://www.kuzeyekspres.com.tr/insanin-fosil-kalintilarindan-ogrendiklerimiz

 

 

Okunma Sayısı: 3132
Fotoğraf Galerisi
En Çok Okunanlar
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası