TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
`OSMANLI 19. YÜZYILINDA ANADOLU’DA İŞLETİLEN MADEN YATAKLARI` BAŞLIKLI KÖŞE YAZIMIZ ÇIKTI
19. Yüzyıl Osmanlı Devleti, bir ucu Arabistan’da diğer ucu Sırbistan’da olan geniş bir alana sahipti ve bu alan içerisinde birçok çeşit maden çıkarılıyordu. Ancak, bu yazıda sadece Anadolu coğrafyasındaki maden işletmelerine odaklanılmıştır.

Ünsal Yalçın hocanın belirttiği gibi “Anadolu madenciliğin beşiğidir”. Madencilik günümüzden on bin yıl önce ilk kez Anadolu topraklarında bakır işlenerek başlamıştır. Bu yazımızda Fahrettin Tızlak hocanın “XIX Yüzyılın Ortalarında Osmanlı Maden Yatakları” makalesinden alıntılar yaparak, Osmanlı’nın yakın döneminde Anadolu’da nerelerde hangi madenler işletilmiştir sorusunun cevabını aradık.

19. Yüzyıl Osmanlı Devleti, bir ucu Arabistan’da diğer ucu Sırbistan’da olan geniş bir alana sahipti ve bu alan içerisinde birçok çeşit maden çıkarılıyordu. Ancak, bu yazıda sadece Anadolu coğrafyasındaki maden işletmelerine odaklanılmıştır. Tızlak hocanın makalesinin temelini Osmanlı ülkesinde yer alan madenlerin durumları ile ilgilenmek üzere teşkil edilmiş olan Ma`adin-i Hümâyün Meclisi tarafından hazırlanmış 1857 tarihli bir defter oluşturmaktadır. Bu defter halen Başbakanlık (Milli Kütüphane) arşivinde İrade Dahiliye Tasnifi`nde 23521 numarada kayıtlı olarak bulunmaktadır.

Söz konusu defterde yer alan bilgilere göre, Osmanlı topraklarında var olan maden ocaklarının çoğu emanet usulü ile devlet tarafından idare edilmekte ve işletilmektedir. Bunun en önemli nedenini madenlerin genelde az gelir getirmesi ve üretim faaliyetleri için yapılan masrafları karşılayamamasıdır.  Diğer taraftan, 19. Yüzyılda Osmanlı Devletinin yaşadığı ekonomik sıkıntılar, bazı madenlerin işletilememesine, dost yabancı ülke şirketlerine ihale edilmesine neden olmuştur.

Osmanlı Döneminde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde altın, gümüş gibi değerli metallere ek olarak günlük yaşamda kullanılan bakır, kurşun, nikel, demir gibi metal, zımpara, lületaşı, alçıtaşı ve boya hammaddesi olarak kullanılan endüstriyel hammadde madenciliği yapılmıştır.

Altın, Keban (Elazığ), Bakırçay-Gümüşhacıköy (Amasya), Bereketli maden (Niğde), Ilgaz Dağı (Kastamonu) ve çevresindeki maden ocak ve zuhurlarından çıkarılmıştır. Gümüş, Keban (Elazığ) ve Bakırçay- Gümüşhacıköy(Amasya) ve Kastamonu Ilgaz Dağı çevresindeki ocaklardan altın ile birlikte, Bozok (Yozgat), Gümüşkan (Kırşehir) ve Çizme (Konya Sancağı) ocaklarında kurşun ile birlikte çıkarılmıştır. Ayrıca, Bulgardağ’da (Niğde), Trabzon Eyaleti dahilinde Şadi, Ilıca, Gümüşbeli, Kurum ve Hünkar adı ile bilinen ocaklarda, yine Trabzon Sancağında Keşap kazası Çakırlı Köyü Eğrimon Deresi’ndeki  ocakta, Adana Eyaleti’nde Post isimli ocakta gümüş işlenmiştir.  Kastamonu Sancağı Küre-i Nühas madeninde bakırla beraber gümüş üretimi yapılmıştır. Bu yerlerin dışında, Hüdavendigar (Bursa) Eyaleti’ne bağlı Yenişehir, İnegöl, Mihaliç kazalarında, İzmid Eyaleti’ne bağlı Şile Kazasında, Sivas Eyaletine bağlı Erbaa ve Mecitözü kazalarında, Kemah (Erzincan) kazasında, Edremid ve Aydıncık (Balıkesir) kazalarında, Bergama (İzmir) kazasında ve Maraş Sancağı’nın Haşin Köy civarında gümüş madenciliği yapılmıştır.

Kurşun, Osmanlı madenciliğinde genellikle gümüş üretimi yapılan maden ocaklarında ikinci ürün olarak elde edilen bir maden olarak dikkati çeker. Osmanlı Devleti`nde gümüş madeni üretimi ile çok yakından ilgili olan bir diğer maden de mürdesengdir (kurşun-oksit). Osmanlı madenciliğinde kimyasal olarak gümüş ihtiva eden cevherlerin birinci defa tasfiyesinden elde edilen ve kurşun bileşimi içeren cevherlerin ayrıştırılmasında kullanılan bir madde olan bu bileşik Keban (Elazığ) madeninden çıkarılmakta idi.

Bakır, Osmanlı Devleti`nde oldukça stratejik bir öneme sahip olan madendir. Çünkü, söz konusu maden, geniş bir sivil kullanım alanının yanında, askeri alanda da büyük bir kullanım alanına sahipti. Bakır madenleri, Harput (Elazığ) Eyaleti’nde Ergani’de, Trabzon Eyaleti içinde yer alan İsalı, Luhnas, Karaçukur, Koyulhisar, Derintoros, Sefit, Makos ve İdelik madenlerinde, yine Trabzon Eyaleti’ne bağlı Gümüşhane Maden-i Hümayununa bağlı Halavlu yatağında yapılmaktaydı. Ayrıca, Palu ve Lice kazalarında, Sivas Eyaleti Rizvan, Tarakum ve Erbaa kazalarında, Bozağiçinde Yürüs Nahiyesi’nde bakır işletilmiştir.

Ma`adin-i Hümâyün Meclisi tarafından 1857 yılında hazırlanan deftere göre, Kastamonu Sancağı’nda nikel, Kütahya Sancağı’nda krom ve Sivas Eyaleti’nde demir işletilmektedir.

Osmanlı kayıtlarına göre 19. Yüzyılda Anadolu’da onlarca maden ocağı işletilmekteydi. Günümüzde bu ocakları bir kısmının yeri bilenmemekle birlikte, bazıları Ergani gibi, Küre gibi hala işletilmektedir(Prof.Dr.Cüneyt Şen).

Güzel günler dileğiyle.

Bu yazıda alıntılar yaptığımız Fahrettin Tızlak hocanın makalesinin tam metnine “Belleten, sa.229, ss.703-718, 1997” ulaşılabilir.

Okunma Sayısı: 3075
Fotoğraf Galerisi
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası