TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
ESEN ARPAT DOĞU ANADOLU FAY ZONU SEMPOZYUMU İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI

BASINA VE KAMUOYUNA

 

ESEN ARPAT DOĞU ANADOLU FAY ZONU SEMPOZYUMU

24-26 MAYIS TARİHLERİNDE DİYARBAKIR‘DA YAPILACAKTIR

 

Değerli Basın Emekçileri,

Dünyanın en önemli ve aktif kuşaklardan biri olan Akdeniz-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alan Ülkemiz, yeterli önlem alınmadığı ve önemsenmediği için, bu doğa olaylarının afete dönüştüğü, bir bölge konumundadır. Çoğunlukla yeterli bilimsel çalışmalar yapıldığı taktirde, yer ve büyüklükleri önceden tahmin edilebilen bu doğa olayları, toplumsal yapımızdan kaynaklanan aşırı faydacı zihniyet, aşırı kar hırsı ve doğa olaylarını önemsememe nedeniyle, afete dönüşmektedirler. Bu nedenle doğal bir tehlike olan "deprem" , toplum üzerinde sosyo-ekonomik açıdan önemli bir risk oluşturmaktadır. Bu durum maalesef 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde yaşanan iki büyük depremle tekrar belgelenmiştir.

Deprem tehlikesi ve deprem riski açısından Ülkemizin durumuna bakacak olursak:

Toplam kara alanının % 91‘i; toplam nüfusun %95‘i; önemli endüstri merkezlerinin %98‘i; mühendislik yapılarının %92‘si deprem tehlikesi altındadır. Toplam yüzölçümün %43‘ü; nüfusun %49‘u;sanayi merkezlerinin %73‘ü; barajların %40‘ı; illerin %60‘ı; otoyol, tünel, havaalanı, liman vb. büyük yapıların %60‘ı 1. ve 2. derece deprem kuşağı içindedir. Ülkemizde her üç yılda bir yıkıcı deprem olmaktadır. Son yüzyıl içindeki toplam can kaybı 100.000 civarındadır. Her yıkıcı depremde oluşan ortalama maddi kayıp is 3 milyar Amerikan dolarının üzerindedir.

Görüldüğü gibi "deprem" ülkemiz için büyük bir tehlike ve risk taşımaktadır.

Doğu Anadolu ve yakın çevresinde oluşan depremlerin en önemli kaynakları Kuzey Anadolu Fay Zonu, Bitlis Kenet Kuşağı ve Doğu Anadolu Fay Zonlarıdır. Doğuda Varto civarında başlayan Kuzey Anadolu Fay Zonu, tüm Kuzey Anadolu‘yu kat ederek batıda Kuzey Ege Denizi‘ne kadar uzanır. Son yüzyılda Kuzey Anadolu Fay Zonu içinde 18 adet yıkıcı deprem meydana gelmiş ve büyük can ve mal kaybına neden olmuştur.

Kuzeydoğuda Karlıova yakınlarından başlayan ve Türkiye‘nin ikinci önemli deprem kaynağı olan KD-gidişli Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ), Kahramanmaraş güneyine kadar tek kol olarak uzanır. Bu noktadan sonra iki ana kola ayrılan Doğu Anadolu Fay Zonu‘nun kuzey kolu Osmaniye üzerinden Karataş‘a ve oradan denize uzanır. Güneye doğru yön değiştirerek Hatay‘a kadar uzanan güney kol ise Samandağ civarında deniz altına girer. Toplam uzunluğu 600 kilometre, genişliği 2-30 km arasında değişen DAFZ üzerindeki yıllık hareket ortalama 10 mm civarındadır. Üzerinde ve etkili olduğu bölge içinde 11 il yer alan DAFZ, 1114, 1513, 1822, 1866, 1872,1874, 1893 yıllarında şiddeti IX ile XII (Büyüklük: 6 - 7,5) arasında değişen çok sayıda yıkıcı depreme kaynaklık etmiş, bu depremler binlerce can kaybına ve ağır maddi kayıplara neden olmuştur.

Son 35 yıldır DAFZ üzerinde meydana gelen orta büyüklükteki depremler 1971 Bingöl ve yakın aktif zon üzerinde meydana gelen 1975 Lice depremleridir. 1 Mayıs 2003‘de meydana gelen, Bingöl ve civarını etkileyen 6.6 büyüklüğündeki deprem ise DAFZ üzerinde değil sağ yanal doğrultu atımlı bir başka fay segmenti üzerinde gelişmiştir. Görüldüğü gibi üzerinde yaklaşık olarak 115 yıldır ciddi yıkıcı büyük bir deprem oluşturmayan DAFZ sessizliğini korumakta ve enerji biriktirmektedir. Üzerinde çok sayıda sismik boşluk bulunan DAFZ‘nun değişik kollarının yakın bir gelecekte yıkıcı depremlere kaynaklık etmesi kaçınılmazdır.

Tüm ülkemizi maddi ve manevi olarak yıkan 1999 Adapazarı ve Düzce depremleri sonrası tüm dikkatler olası İstanbul depremine çevrilmiş, yoğun olarak desteklenen bilimsel çalışmalar da Marmara civarına yoğunlaştırılmıştır. Ancak yukarda belirtilen nedenlerle DAFZ ve yakın civarındaki aktif zonların ihmal edilmemesi gerçeği de ortadır.

 

Değerli Basın Emekçileri,

UNESCO 2008‘i "DÜNYA YER YILI" olarak ilan etmiştir. Jeoloji Mühendisleri Odası, Dünya yer yılının ülkemiz için önemini bilimi ve tekniği halkla, toplumla buluşturma olarak algılamaktadır. Bilimi toplumla buluşturma uğraşı içinde olan Jeoloji Mühendisleri Odamızın, 24-26 Mayıs 2007 tarihleri arasında kamu yararı doğrultusunda Diyarbakır‘da düzenlediği, bölge mülki ve yerel idarecilerinin, konuyla ilgili teknik personelin davet edildiği, halka açık olarak yapılacak, bu sempozyumda DAF Zonu ve yakın aktif sistemler üzerinde yapılan son bilimsel çalışmalarda ulaşılan veriler, DAFZ‘nun 11 ilimize bağlı yerleşim alanlarına ve ülkemiz için yaşamsal önem arz eden barajlarımız gibi büyük mühendislik yapılarına ve insan yaşamına olası etkileri, bölgenin afet tehlike potansiyeli ve karşı karşıya kaldığı riskler, iki gün boyunca sunulacak 14 bildiri, konferans ve panelde tartışılacak, bölge halkı ile yerel yönetimlerin bilgilendirilmesine çalışılacaktır. 3.Gün Bölgedeki önemli tarihi yerler ile birlikte, Batman‘da sel felaketine maruz kalan kesimlere bir teknik gezi düzenlenecektir.

Ülkemiz ve Bölgemiz için büyük önem taşıyan bu etkinliğin duyurulması yönünde göstereceğiniz duyarlılığa şimdiden teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dileriz.

 

Saygılarımızla, 22 Mayıs 2007

 

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI DOĞU ANADOLU FAY ZONU SEMPOZYUMU

DİYARBAKIR ŞUBESİ YÖNETİM KURULU DÜZENLEME KURULU

Okunma Sayısı: 3108
Fotoğraf Galerisi
En Çok Okunanlar
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası