Yeni yıl; tüm insanlarda yeni bir umut, hayallerinin gerçekleşmesi için bir beklenti taşımasıyla coşkuyla karşılanır. Son iki yıldır yaşanan salgın süreci, savaşlar, doğal afetler, ekonomik krizler toplumlarının hayallerini gerçekleştirmese de yaklaşan 2022’de bu olumsuzlukları yaşamamak için yeni yılı coşkuyla karşılayıp bu olumsuzluklardan ve felaketlerden kurtulmayı ümit edecektirler.

Dünya kurulduğundan beri insanoğlunun birbirine üstünlük sağlamak için savaşması ve kan dökmesi hiç azalmadı. Tüm dinlerin savaşı ve öldürmeyi yasaklamasına rağmen toplumlar sözde inançları gereği savaşmayı, öldürmeyi uydurma yöntemlerle dinin emri gibi gösterip toplumları birbirine düşürmek ve yok etmek için yoğun çaba sarf etmişlerdir. Bugün bile hâlâ birçok ülke kendi sınırlarını genişletmek ve ekonomik sömürü yapmak için güçsüz birçok ülkeyi bölüp parçalayıp tarih sayfasından silmeye çalışmaktadır. Ortadoğu’da Arap baharıyla başlayan süreç sonunda hiçbir ülkede huzur kalmamış ve insanlar savaş nedeniyle topraklarından göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu göç dalgası nedeniyle gelişmiş ülkelerin sınır kapılarında yaşanan mülteci krizi insanlık için çok acıdır.

Ülkemizde yıllardır yapılan, üretmeden harcama, kamu kaynaklarının liyakatsiz siyasiler ve yöneticiler vasıtasıyla plansız ve öncelik gerektiren projeler yerine, popülist yaklaşımlarla, ortak akıl güdülmeden, topluma faydası olmayan projelere harcanması sonucunda halkımız çok zor durumlara düşürülmüştür. Bu süreç zenginin daha da zenginleşmesine, fakirleşmenin daha da artmasına sebebiyet vermiştir. Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve arkadaşlarının kurduğu bu cumhuriyet Atatürk ilkelerinden ayrılmaya başlamasıyla yaşadığı olumsuzluklar hepimizin gözlerinin önündedir. Son yaşanan FETÖ darbe girişimi bunun en somut örneğidir. Halen devlet kurumlarından temizlenememiş bu örgüt ve benzerleri, gelecekte de devleti yıkmak ve bu toplumu parçalamak için uğraşacaklardır. Günümüzde ülkemizde ne din sorunu ne de herhangi bir etnik kökene sahip halk sorunu mevcut değildir. Böyle olmasına rağmen halen birçok tarikat grubunun ve sözde etnik kökene sahip terör gruplarının ülkede barınmalarına ve faaliyet göstermelerine izin verilmesi düşündürücüdür.

Ekonomik alandaki olumsuzluklar tüm sektörlerde olduğu gibi mühendislik alanında çalışan meslektaşlarımızı da olumsuz yönde etkilemiş olup, kamuda ve özel sektörde çalışan mühendislerin düşük maaşlarıyla Avrupa standartlarının çok altında çalıştığı görülmektedir. Artan döviz fiyatları ve enflasyon altında ezilen ve alım gücü düşen mühendisler 2022 yılı için bir umut beklemektedir. Gelişmiş ve refah düzeyi yüksek toplumlar incelendiğinde, mühendislik alanında ürettiği projeler ve çalışmalarla ileri bir seviyeye geldikleri görülmüştür. Ülkemizde ise bu durum tam tersine olup hâlâ mühendislere gerekli önemin verilmemesi çok düşündürücüdür.

Sevgili Hocam Prof. Dr. Burhan Sadıklar’ın 2022 de;

Asya işbirliği

Türk teknik üniversiteler birliği

Kentsel bilim akademileri

Kırsalın altyapı sorunu

Yerli tahıl ve meyve ürünlerinin korunması

Siyasilerin hitap tarzları

İnsan eğitimi…vb. gibi konular ele alınsa temennisiyle.

2022’de dünyada barış, sağlık ve huzur olması dileğiyle iyi yıllar diliyorum.