TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın TMMOB`nin 43. Dönem Çalışma Programı ve genel kuruldan bu yana yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdiği konuşmasıyla başlayan toplantıda, Danışma Kurulu üyeleri de görüşlerini açıkladı.
Toplantıda bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Yazman Üyemiz Murat Ateşoğulları, Şengal ve hükümetin Ortadoğu poltikası üzerine görüşlerini dile getirdi. Ortadoğu‘nun emperyalistler tarafından bir savaş cehennemine çevrildiğine dikkat çeken Ateşoğulları, başta Ezidiler olmak üzere bölge halklarını katleden IŞİD‘ın katliamlarını hatırlatarak, "Bu katliamların sorumluları, IŞİD`i gizliden destekleyen emperyalistler kadar, yıllardır "terör örgütü" ifadesini diline pelesenk haline getirip de bu sapkınlara terör örgütü diyemeyenler, tırlar dolusu malzeme gönderenler, yaralı IŞİD militanlarını hastanelerinde tedavi edenler ve bu kanlı örgütle gizli alışverişler yaparak ayakkabı kutularını para ile dolduranlardır" dedi.
Konuşmasında Türkiye‘deki gelişmelere de yer veren Ateşoğulları "çözüm sürecinin oyalama taktikleri ile belirsizliğe itildiğini, yok sayıcı ve imhacı politikalar ile güvenlik barajları ve "kalekollar"ın inşasına devam edildiğini hatırlattı.
Konuşmasında "iş kazaları"nda yaşanan ölümlere de dikkat çeken Ateşoğulları, "İş kazalarında özellikle son bir yılda yaşanan ölümler, adeta bir savaşta görülebilecek sayılara ulaşmıştır." dedi.  İş kazalarını ardından çıkarılan "torba yasanın da toplumsal ihtiyaçların ve sorunların çözümü yerine, uluslararası sermayeye hizmet eder şekilde düzenlendiğinin görüldüğü değerlendirmesi yapan Ateşoğulları " Soma katliamından sonra madenlerdeki çalışma koşullarını düzeltmek için hazırlanmaya başlanan ve yapılan eklemelerle 45 yasada değişiklik yapan torba yasa İstanbul‘daki rezidans cinayetinin hemen ardından onaylandı. Bu torba yasada yapılan düzenlemeler beklenilenin tersine emekçilere hiç bir avantaj sağlamadı" dedi.
Konuşmasının son bölümünde III. Jeotermal Kongresi Sekreteryasının Odamıza verilmemesine de değinenen Ateşoğulları, süreci özetleyerek TMMOB‘ye yönelik eleştirilerini dile getirdi.
TMMOB‘nin  üyelerinin gücüne dayanan ve kendini sadece mesleki faaliyetlerle sınırlandırmayan bir çalışma anlayışı hayata geçirerek, toplumsal muhalefetin içinde daha güçlü yer alması gerektiğinne dikkat çeken Ateşoğulları, HES`ler, Nükleer Enerji Santral inşası gibi giderilmesi mümkün olmayan çevre sorunları yaratacak girişimlere karşı yöre halklarıyla olan dayanışmanın arttırılarak sürdürülmesi ve sürecin gerisinde kalmayarak yol gösterici olması gerektiğini kaydetti.