BASINA VE KAMUOYUNA

                                          SU HAYATTIR

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Şubat 1993‘te aldığı kararla, dünyada suyun giderek önem kazanması, suyun önemi ile ilgili bilincin geliştirilmesi ve önerilen uygulamaların kontrolü amacıyla her yılın 22 Mart Gününü, DÜNYA SU GÜNÜ olarak ilan etmiştir.

Önemli ve herkesin hak sahibi olduğu bir doğal varlık olan suyun, satılan ekonomik bir mal haline gelmesinde dünyada birçok kurum aktif olarak rol almış, çok uluslu su şirketlerine çalışma zemini hazırlanmıştır.

Yapılan toplantılarda; suyun topluma en iyi şekilde sunumundan çok, erişilebilir su kaynaklarının kimin yöneteceği ve kimin denetiminde olacağı, suyun hangi kanallarla tüketiciye ulaştırılacağı, üretim, pazarlama ve dağıtım yetkisinin kimde olacağı ve bunun nasıl yapılacağı tartışılmış, suyun silah olarak nasıl kullanılacağı gibi konular dayatılmaya çalışılmıştır.

İlimizde ortalama yağış oranı ülke ortalamasının üzerindedir (676,5 mm). İlimizdeki yağış oranı, Batı Karadeniz Bölgesi illerindekinden farklıdır. En çok yağış Ekim (86,5 mm) ve Kasım (81,2 mm) aylarında olmaktadır. İlimizin doğusundaki yağış miktarı batısına göre daha fazladır. Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 156 gün  civarındadır.

İlimizin içmesuyu ihtiyacını karşılayacak olan akarsular doğudan batıya doğru; Abdal Irmağı, Mert Irmağı, Kürtün Çayı ve Engiz Çaylarıdır. Bölgemizin en büyük akarsuları Çarşamba ve Bafra’da Karadeniz’e dökülen Yeşilırmak ve Kızılırmak’tır.

İlimizde de su kaynaklarımızın korunmasına ve kullanılmasına dikkat edilmeli, su israfının önlenmesi amacıyla halkımız aydınlatılmalı, salma sulama yerine damla ve yağmurlama sulama modellerine ağırlık verilmeli halkımız buna teşvik edilmelidir. Ayrıca baraj gölleri ve çevresi ağaçlandırılmalı, her türlü kirleticilerin akarsu yataklarına deşarjı önlenmeli ve arıtma tesisleri kurulmalıdır.

İlimizdeki Yeraltı suyu kaynaklarının korunmasına da hassasiyet gösterilmeli, birbirlerini etkileyecek şekilde su sondaj kuyuları açılmamalı, aşırı çekimler kontrol edilerek suyun israfı önlenmelidir. Artezyen yapıp boşa akan kuyular kontrol altına alınmalıdır. Ayrıca Yeraltı suyu kaynaklarını kirletici yapılara ve kirli suyun yeraltına arıtılmadan enjekte edilmesine izin verilmemelidir.

Yapılan araştırmalarda 2050 yılında Dünya nüfusunun % 40’ının su sıkıntısı çekeceği evrensel su ihtiyacının % 55 artacağı ortaya çıkmıştır.

Doğal yaşamın devam etmesi, ekolojik dengenin bozulmaması, doğanın katledilmemesi için, sayıları yüzleri bulan plansız nehir tipi HES ve Barajların doğa katliamı yaratmasına engel olmak için sularımız özgür akmalı.

Su yalnız insanlık için değil, tüm canlı varlıklar ve doğa için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.

Jeoloji Mühendisleri olarak, dünyamızı temiz tutmak ve kaynaklarımızı akılcı, verimli ve gelecek nesilleri düşünerek kullanmak için mesleki ve bilimsel birikimlerimizi sonuna kadar kullanmakta kararlıyız. 22.03.2018

                                           Gül YÜZÜNCÜ YILMAZ

                                               Samsun JeolojiMühendisleri Odası

                                                                        Şube Başkanı